26
Yorum
38
Beğeni
5,0
Puan
1266
Okunma

Kız senin ne güzel bakışların var
Bak delip geçiyor hâre gözlerin
Aşkın ateşinde, yakışların var
Söndürmeye yetmez, sare gözlerin
Olmasın gönüller, sevdadan yoksun
Gönülden, gönüle, lâv olsun aksın
Yürekten aşk ile, bir kere baksın
Eritir, kül eder, nâre gözlerin
Ne güzel kokuyor, o güzel tenin
Asildir bilirim, soyun ve genin
Doğu Türkistan mı, vatanın senin
Bak ele veriyor, mare gözlerin
Görünce gözünün, içi gülüyor
Bak senin sevdiğin, huzur doluyor
Kaç gece uykusuz, sabah oluyor
Kara sevdalara, çare gözlerin
Aklıma geldikçe, çarpıyor yürek
Eda ve naz eder, hem de gülerek
Seviyorsun işte, söze ne gerek
Her yerde karşımda, pare gözlerin
Konuksun sevgili, köşküme benim
Ortak ol sevgime, meşkime benim
Onlar şahit olsun, aşkıma benim
Çekme bakışların, bare gözlerin
Lüzumsuz yalanım bulunmaz sözde
Gönül dergahında, pişmişiz közde
Ne sırlar gizlidir, bilsen o gözde
Rabbimi anlatan, sure gözlerin
Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ
ETEK YAZILARI
HARE: 1. Bazı nesne, canlı, göz vb.nde dalgalanır gibi görünen parlak çizgiler, meneviş, dalgır. 2. Üzerinde dalgalı çizgiler bulunan kumaş. 3. Yeni yapılan duvarların arasına harçla birlikte doldurulan taş parçaları.
SARE : 1. Sıçrayan, atlayan. 2. İhtiyaç. 3. Susuzluk. 4. Hz. İbrahim’in eşinin adı.
NÂRE: Aşk ateşi
MARE: Böğürtlen
PARE: 1. Parça, kısım. 2. Tane, adet
MEŞK: 1. Bir öğretmenin, aynısını yazmaları için öğrencilerine verdiği yazı örneği. 2. Yazı veya müzikte alışmak ve öğrenmek için yapılan çalışma, el alıştırması. 3. Yazı veya müzik dersi.
BARE: Bari, keşke, hiç olmazsa, öyle ise
SURE: Kuranın yüz on dört bölümünden her biri
5.0
100% (31)