Yine...
Çok netameli
Bir gayret alıp başını gidiyor
Sanki nesiller örf ve akidelerini bilmiyor
Kime ve neye özenirse o kültüre hizmet ediyor
İnandığını zannettiği akide ne diyor ve neleri men ediyor bilmiyor
Yeryüzü mazlumun ahıyla titrerken, deryalarda cesetler sahipsizken eğleniliyor
Yeni(miladi) yıla girmenin heyecanı her dram ve ibrete rağmen çılgınlık için alış veriş sıralarına giriliyor
Bilmem ki ne kadar baba özlemi çekiyorlar ki(Noel) diye bir kilise rahibinin gelmesi hülyasına rağbet ediliyor...

Söz...
Tohum gibidir
Özü olmazsa hali nicedir
Muvazene içinde bulunmak zarurettir
Kelimeyi ve kalemi kuluna öğreten yegane sahiptir
Zamanda akıl gibi, ruh gibi, irade gibi, vicdan gibi bir ayettir
Akıl ve irade ehliyeti olan her nefis bu hakikati öğrenmek mecburiyetindedir
Yoksa tercihleriyle yazdığı kader bizzat kendi akıbetinin nihayetini yaşatacak hikayedir

Elbette...
Oku/yup anlamalıyım
Beni muhatap alan Rabbı tanımalıyım
Aklımı, irademi beşeri asabiyetlerin den arındırmalıyım
İnandırılan ve rivayetlere dayanan akideden anbean kurtulmalıyım
Marifet(ilim), hikmet(muhakeme),basiret ve irfandan nasibimi almalıyım
Derviş(eşik)in iştiyak ve teslimiyetine, edep ve hilmine sadakatle tabii olmalıyım
Tecessüs ve taassuptan zihnimi ve kalbimi arındırmanın gayretiyle akidemi umutla yeniden inşa etmeliyim
Salkım saçak olan, her yerde karşımıza çıkan, teberru için sınır tanımayan, cennet ve şefaat pazarlayan cemiyetleri haykırmalıyım

Mustafa Cilasun