26
Yorum
37
Beğeni
5,0
Puan
1004
Okunma

Ey sahra çölünün ılık sabası
Şebnemler inerken
Gül yaprağına
Karanlığı yırtar
Davud-i bir ses
Essalatü hayrün minen nevm
Makamda sabâdır bizlere davet
Uyanıver artık sen de bir zahmet
Göklerden şu anda iniyor rahmet
Elbette bu hûşu
Hâk ikramıdır
Doldukça ruhuma anın huzuru
Sarar bedenimi tüm ihtişamla
Gözlerimden iner
Aşk damla damla
Şükr ile kalkarak abdesti alıp
Alınlar secdede
Mekke’ye varıp
Sağına soluna, selamı verip
Tebessüm-ü hande
Dudaklarında
Al tesbihi eline
Sübhan Allah-ü, Velhamdülüllah-ü
Allah-ü Ekber
Bir dua olmalı avuçlarında
Ana, baba, dede
Tüm geçmişine
Bağışla yürekten kabul eden Hâk
Yayılırken ışık, ağarırken tan
Hele bir de bunun farkına varsak
Mevsim bahar ise
Aylardan Mayıs
Bahçeye inmenin vaktidir şimdi
Toprak kokusuna, gül kokusunu
Karıştırmak gerek
Suyu salarak
Horozlar bitirmiş görevlerini
Kuşlar serenat ta dal uçların da
Papatya, gelincik
Yarışıyorken
Güneş gülümsüyor tüm canlılara
Yaratandan ötürü
Bakıp çevreye
Şu kısacık ömrü etmeden hebâ
Diyorum ki
Aşkla
Güne Merhaba
Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ
ETEK YAZILARI
SAHAR: farsça kız ismi…Seher.Tan’ın ağarma zamanı
ŞEBNEM: Seherde çim ve yapraklara düşen çiğ, damla
SABA: Sabah yeli. THM de bir makam
Essalatü hayrün minen nevm: Sabah namazı uykudan daha hayırlıdır
TEBESSÜM-Ü HANDE: Gülmek, gülücük
HEBÂ: Hiçbir işe yaramadan yok olma, boşa gitme
5.0
100% (32)