Onlar keklik avladılar
Ben kekik topladım
Onlar avanta peşindeydi
Ben lâvanta kokladım
Güzellik düşündeydim
Görüyor musunuz
Bir harfin bile yaşama
Ne denli büyük anlam
Değer k/atıp
Fark yarattığını
Yaşamın nabzının
Güzel sözcüklerde
Hecelerde
Harf harf attığını!


Yazın dostlar yazın
İyiden doğrudan
Hep güzelden yana,
Yoksa yürekler yanar
Avcı ile acı’yı da
Koyun hele yan yana
Görün bakalım
Bir harf nasıl kanar?!


Şaban AKTAŞ
30.12.2016


Fotoğraf: Şaban Aktaş
Lisinya Lavanta Tarlaları
BURDUR



SENDE KALKMAK


Üçte beşte yatıp
Onda kalkmak olur da
Düşte seninle yatıp
Sende kalkmak olmaz mı?l


Aşk dedim adına
Ateşi körükleyensin
Zamanı sürükleyensin
Her engeli aşansın...


Gücün her şeye kaadir
Zaman dışına taşansın
Yaşanacak ise aşk
Tek seninle yaşansın!


Aşk böylesine büyük
Ne senin
Ne benim
Ne evrenin sırtına yük...


Ağırlığın sıfır
Karanlığın zifir olduğu yerde
Bir büyük patlama
Sonsuzluğa ulaşansın...


Şaban AKTAŞ
30.12.2016




YORGUN GÖZLER


Gecenin üçünde yatmak
Sabahleyin onda kalkmak
Kalkar kalkmaz daha
Düşe sonda takmak
Ucuyla kalemin,
Yorgun gözler ile
Yol gözlemek,
Şair olmak
Bir sayrılık
Bir ayrılık
Bir zulüm
Kolay değil
Be gülüm
Göz açıp
Kapayana
Geçiveriyor
Ölümdür belki
Günler aylar
Yarından sonra
Bir yılı daha geride
Bırakmış olacağız,
D/erken bir gün uyurum
Daha uyanamam ilelebed!..


Şaban AKTAŞ
30.12.2016 03.37


BULAMAÇ


habire yoğuruyorum
tekneye bereket
düşlere hareket
düş bebekleri doğuruyorum


serbestten hece
heceden serbest
karıştı düşlerim gece gündüz
aşkla bulandı iyice


yüreğim derdest; ahenk, ritim
öyle bir nehir ki
içten içe eriyip
göz(e)lerimden akıp gittim


kalkamıyorum bir türlü
yürek teknemin başından
elim hamur karnım aç
düşlerim bulamaç


kardığım hamurdan
pişi yapıp dağıtacağım
yürek pişisi; beni doğuranın
ölmüşlerimin ruhuna varsın


şiirsin; b/aşka
ne işe yararsın
kepeği unu, tuzu mayası
okuyanın yüreğini sarsın


Şaban AKTAŞ
29.12.2016
Fotoğraf: Şaban AKTAŞ
Yanartaş- Çıralı


AYRILAMAYAGÖR?!


Ayrılmayagörsün can o canandan
Hasret yeri göğü yıkar mı yıkar
Savrulur küllerim toz ile duman
Aşk yedi kat göğe çıkar mı çıkar?!


Ne hikmeT var ise g/özden saplanmış
Aşk ile kerâmeT özde saklanmış
Evrenin özeTi bizde toplanmış
AyrılıkTan k/özler çıkar mı çıkar?!


Ayrılık elinde naçar mı naçar
Aşk başa onulmaz ne dertler açar
Yıldızlar yetmez gö/ğe delik açar
Yâr nereye uçmuş bakar mı bakar?!


Aşk doludizgin uçan arapatı
Uçmadan erilmez sır kerâmeti
Er de menziline bul selâmeti
Beyninde şimşekler çakar mı çakar?!


Gözün hâlâ göze bakar mı bakar!..


Şaban AKTAŞ
29.12.2016
Fotoğraf: Şaban AKTAŞ


YALNIZLIK TELLALI


yalnızlık çok şeye benzer
hiçbir şeye benzemez


caminin cemaati dağılınca
imamın hali,
ya da yoksul bir köyün
başka yapıya benzemeyen
ahşap minaresi,
davul tozu, minare gölgesi



yüzbinlerce balık
sadece birinin
oltaya takılması
alık alık
sudan çıkmış hali
tavayı düşünmek
kahredici bir durum


esip geçen rüzgarın
düşmüş yaprağın üstünden
tekrar tekrar geçmesi,
sürüklenmesi
arasında kurumuş otların


ardından
sessizlik
sensizlik
hüzün


şanstır bazan yalnızlık
milyonlarca talihsizin arasından
tek kişiye çıkan büyük ikramiye
batan gemiden kurtulabilen
tek kişinin hali


duyduk duymadık demeyin
ey ahali
bu işte bu saattte
yalnızlığın ben halir
sen hali
o hali var elbet
yazın!


yalnızlık çok şeye benzer
hiçbir şeye benzemez


Şaban AKTAŞ
30.12.2016
Fotoğraf: Şaban AKTAŞ



SANKİ BAŞKA CİHANDAYIZ


Bu vatan bizim yurdumuz
Ne Çin ne Hindistan’dayız
Ay aydınlık yol belliyken
Niçin zifir zindandayız?!


Biraz öyle şöyle gibi
Prangalı köle gibi
Hep ecelsiz öle gibi
Madendeyiz; büryandayız?!


Ağamız var dükamız yok
Hakkımız sendikamız yok
Patron gibi cukkamız yok
Neden hep biz zindandayız?!



Atatürk’e saldıran çok
Anıtını kaldıran çok
Vurup kırıp öldüren çok;
Ekranda gülistandayız?


Günbe gün azalan haklar
Gerçeği kim neden saklar
Bitmek bilmeyen yasaklar
Sanki Arabistanda’yız?!


Ne ez ne de ezdir dedi
ATA’M vatan özgür dedi
Namus şeref sözdür dedi
Yalanda kızıl kandayız?!


Hep bir insandık eşittik
Neler gördük ne işittik
Kafayı toptan üşüttük
Sandım "Mazhar Osman"dayız?!


AKTAŞ’ım doğru söylersin
Sözün Hak için eylersin
Gel gör şeytanı neylersin
Sanki başka cihandayız?!


Şaban AKTAŞ
29.12.2016

DAR/ALAN!
Gel düzeni adam et,
Ne vicdan kaldı
Ne adalet ,
Ne inanç kaldı
Ne merhamet
Ne de peygamberi,
Daralıyor giderek
Daraltılıyor
Hak ve hukuk
Özgürlüğün çemberi!


Şaban AKTAŞ
29.12.2016

Fotoğraf:Şaban AKTAŞ








YAZIKLAR OLSUN SİZE!!



Bir anıt niçin kaldırılır
Bir kentin ortasından
Gözden ırak olan
Gönülden ırak olur çünkü
Onun için söküp atıyorlar
Olduğu yerden Atatürk’ü!


Bunu yapan kim ise
Derim ki yüzüne karşı
- SenTürk değilsin
Türk ise çıksın ortaya
Ben Türküm desin
Özür dileyip ulustan
Ata’nın önünde eğilsin!


Nedir alıp veremediğiniz
Dönüp bakın tarinize
Hatırlayın; Mayıs 1919
Kim çıkmıştı önce
Bandırma vapuruyla
Samsun’a Karadenizden?!


Yedi düveli yenen bir dev o
Başedebilir mi hiç Rize
Yazıklar olsun size
Rize’nin çayı, tütünüyle
Ata’mın şerefi bütünüyle,
Lânet olsun o şeref size!


Şaban AKTAŞ
30.12.2016- 19.09
:::::::::::::::::::::::::::::::::::
’20. yüzyıla kadar çayla çok haşır neşir olmayan Türkler, 1900’lü yıllarda Karadeniz’in özellikle Rize ilinde çayda önüne geçilemez bir büyüme gözlemlemiş. 1924 yılında devlet tarafından Rize’de çay yetiştirilmesi konusunda bir yasa çıkarılmış. 1930’lara gelindiğinde Gürcistan’dan alınan 70 ton siyah çay tohumu ekilmiş ve Rize’nin bir çay yıldızı olması sağlanmış.
Dönem dönem yapılan tüm regülasyonlara rağmen, dünyada en yüklü miktarda çay üretimi gerçekleştiren ilk 6 ülke arasındaki yerimizi almışız.’ ( Alıntıdır)
www.sozcu.com.tr/…/resmen-dalga-gectiler-ataturk-he…/
yemek.com/cayin-tarihcesi/#.WGabAdKLTIU









KURT SÜRÜYE ÇOBAN OLMAZ


Kurt sürüye çoban olmaz
Sürüden hayır bekleme
Kan akmadık yaban kalmaz
Meradan çayır bekleme!


Sürü kurdun hayranıymış
Her gün kurban bayramıymıs
Koyun kuzu kurbanıymış
Kuzuyu k/ayır bekleme!


Kurt sırtında koyun postu
Hırsız - arsız oyun dostu
Ev/et yiyen soyun dostu
Bun’lardan hayır bekleme!


Koç kuzu katıldı gitti
Satılan satıldı gitti
Neredeyse sürü bitti
Sen de panayır bekleme!


Her gün Allah Allah dedik
Yetti be illallah dedik
Hem vallah hem billah dedik
Yakanı sıyır bekleme!


Aktaş’ım Hak için konuş
Bozuk düzeni kim kurmuş
Hak diyen halkı kim vurmuş
Ölsen de duyur bekleme!


Şaban AKTAŞ
29.12.2016




SEVGİLİ DOSTLAR
En az eskisi kadar beter
Yeni bir yıl daha geliyor;
Kusura bakmasın
Yanlış anlamasın kimsecikler
SİZLER KUTLU OLUN YETER!



Şaban AKTAŞ
30.12.2016




CÜBBELİ KİRPİLER


Yasa beynimden geri
Tasam delilikten ileri
Gel gör halini ülkemin
Cübbe giyen kirpiler
Kümese giren tilkiler
Tükettiler tüm iyilikleri!



Oklu kirpi, boklu kirpi
Bakıyorlar tilki tilki
Bana ne bakıyorsunuz
Haline bakın ülkenin
Doğru dürüst ne var;
Hiçbir şey yolunda değil ki!..


Şaban AKTAŞ
30.12.2016

OKUNMAK


Ne yazdığının okunması
Önemlidir
En az yazman kadar;
Yeter ki emin ol
Doğruluğundan!...


Yazılanı okuyan anlar;
Anlamak istemese de
Okuya okuya
Zamanla doğruyu kavrar!


Doğru aşkın parçası
Işığın yönüdür,
Ne var ise karanlıkta
Ancak ışık ile
Aydınlıkta göze görünür...


Şaban AKTAŞ
30.12.2016 - 13.39






HEBA & VEBA


Heba ettiniz zamanı;
Ele yamanı yamanı
Yem diye yediniz
Sap ile samanı...

Şaban AKTAŞ

30.12.2016