Dedim hele gardaş karnım acıktı;
Tansiyon fırlayıp tavana çıktı;
Midem midesinin suyunu sıktı;
Açlıktan ölmeden getir ne varsa…

Dedi ne istersin çorba mı et mi?
Yağlı mı yollayım yağsız, diyet mi?
Burada mı yersin yoksa paket mi?
Söyle getiriyim birkaç porsiyon…

Dedim gardaş çorba mı bu vay hele;
Masamıza ekmek, lavaş koy hele;
Acelem yok teker teker say hele;
Açlıktan ölmeden getir ne varsa…

Dedi ezogelin, yayla, mercimek;
Söyle hangisinden hangisi gerek;
İşkembe çorbası noksan mübarek;
Söyle getiriyim birkaç porsiyon…

Dedim gardaş çorbam yayla olmalı;
Üzerinde kekik, nane dolmalı;
Kaşıklarken bed benizim solmalı;
Açlıktan ölmeden getir ne varsa…

Dedi çorba sonu et mi balık mı?
Haşlama, çevirme, taze tavuk mu?
Acur mu istersin salatalık mı?
Söyle getiriyim birkaç porsiyon…

Dedim pilav üstü olur mu bakla;
Soğanı tabağın böğründe sakla;
Lahana dolması, etli musakka;
Açlıktan ölmeden getir ne varsa…

Dedi dönerim var ağzına layık;
İskender istersen tabağım kayık;
İyi gider bol kepçeli bir cacık;
Söyle getiriyim birkaç porsiyon…

Dedim bizim garson kafayı bozdu;
Epey küfür etti epeyce kızdı;
Şey dedim onu da hesaba yazdı;
Açlıktan ölmeden getir ne varsa…

Dedi soracağım sana cacığı;
Nasıl yenir kuru soğan cücüğü;
Hazırladım ucu sivri kazığı;
Söyle getiriyim birkaç porsiyon…

Dedim ki köşeye koydun ya beni;
Patlıcan misali oydun ya beni;
Don – gömlek bıraktın soydun ya beni;
Açlıktan ölmeden getir ne varsa…

Dedi mesleğim bu garsonluk işim;
Yirmidört ayardır beş altın dişim;
El açtım beyzadem nerde bahşişim;
Söyle getiriyim birkaç porsiyon…

Dedim ki düzüne varsın hesabım;
Yüzüme yel gibi vursun hesabım;
Gözüne dizine dursun hesabım;
Açlıktan ölmeden getir ne varsa…

Dedi beyim yeme fazla yeterli;
Göbeğin var sanki önden çekerli;
Kahve yaptım hemde onbeş şekerli;
Söyle getiriyim birkaç porsiyon…

Dedim sağol neyin varsa tükettik;
Lokantaya gelmek ile halt ettik;
Ciğeri kediye emanet ettik;
Bir daha ne varsa koy demem gayri;
Başıma gelene oy demem gayri…

Ali ALTINLI – 06.12.2016
Saat: 17:27