5
Yorum
19
Beğeni
4,9
Puan
1183
Okunma
Tutmayan şeyleri yazdım
Uyku
Ya da benim tuttuğum
Ve fakat kendini oldurmayan inatçı
Çok yıl geçmedi
Sanirim cok ay gun
Geçmedi
Giden hiç bir şey yoktu ki ardından aglayim
Kalanları biriktirdim
Kelebek kanadı gibi
Papatya falı
İkindi çayı
Eni konu saç savuran deniz meltemi
Kıvrılmış kitap sayfası
Çekmecede tükenmiş kalemler
Bahçede nar
Üzeri ciğ damlası
Terasta üzüm kadar beklemiş
Taklacı ak güvercin bedeni
Zarfsiz yüzlerce mektup
İki defter sigmamis yere göğe
Son kederde boyumca ahlar
Daha uzun gece sayayım mı
Kabul görmeyen varlıklarım içimde kayboldukça
Dehliz dehliz ustume
Son vermeye bir şeylere
-Alenen öyle bildiğin gibi
Son vermeye bir ömre-
Meyyal
Olduğu kadar ağır kanlı
Güç
umduğum kadar güç
Durabilmek yalnız
Devrik kadını olmak kendi hanesinin
Sokağının mahallesinin
Bıyık altından kaç gülüşü varsa kaderin
Topunun canını cehenneme keyfini dibine...
Gittim
Kalanlarimin gözlerinden geceyi sagaltacagima inanıp
Yenik düşmeyi huy edinerek
Gitti
Dün olduğu kadar bugün de ...
Yalnız kuyusu kaldı icimin
Bağırırken tutmadı
hani o başı tutan beni tutmayan
Uyku...
.Kör olduğunuz kadar sağırsınız da
Biraz lal biraz topal
Hoşça kal iki gözüm hoşça kal.
5.0
94% (16)
4.0
6% (1)