0
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
1298
Okunma

her fidan kendi ormanını büyütür ve her kıvılcımda kendi yangınını…
hiç bir umudum kendi eceliyle ölmemiştir
bir denizi kanatırcasına maviydim bir zamanlar
ne zaman günahsız bir kadın resmetsem hep kanardı tuvalim
düşlerimden kovulacağımı bilsem bile hep düştüm kendime
tutukluk nedir bilmezdi bakışlarındaki katil
ecelime müebbetti gözlerindeki derinlik sığlıma girdap
sarhoş olası bir şarabın ağızlar dolusu açlığıydım mahzenlerimde
ayık tek damarım dahi yoktu ki Tanrı şahidim olsun ayılabilsem öleceğim
kendi kalbindeki söküğü dikemeyen ucu kırık iğneydim
ip ucuydum kendi bilmecesindeki deliği dahi es geçen
yatılı misafiri olurdun üç kuruşluk aklımın tenhalarında
bütün çığlıklara ben lal olurken sen kal isterdim geceler boyu
intihar süsü verilmiş lirik bir şarkı olur susardım dudaklarıma
cinayet mahalli olurdu aklımın sınırı fikrimden önce
damıtılmamıştı daha sözcüklerim ki namluya sürüldü şiir
damladığım bir kalemdi az önce belinden vedalaştığım
ve
“yaz kızım” der gaipten bir ses
gereği düşünülmemiştir ve gerekte yoktur
hiç bir şiir şairini gömemez ve hiç bir şair de şiirini
aşk tutuştuğunda vakitsiz en çok onlar ölür titrek nefeslerinde...
ilhanaşıcıkasımikibinonaltı
5.0
100% (4)