18
Yorum
28
Beğeni
5,0
Puan
1214
Okunma

Ne şirini çağır, ne incit dağı
Haydi sen bir Ferhat, ol da görelim
Bağbanı bilmeyen ne bilsin bağı
……Aşk ile sevdayla, dol da görelim
……Haydi sen bir Ferhat, ol da görelim
Şirine bağlanmak, dağı delmektir
Onun yolunda da, kurban olmaktır
Sevip, sevilerek, aşkı bilmektir
……Sen de Şirin ara, bul da görelim
……Haydi sen bir Ferhat, ol da görelim
Yeterli değil mi, sözdeki mana
Sevda deryasına, aşk-ı ummana
Tartışılmaz bile, Şirin’de rana
……Şu gönül kuşunu, sal da görelim
……Haydi sen bir Ferhat, ol da görelim
Çilesiz bir sevda, olmuyor niçin
Değeri var mı ki, değersiz hiçin
Sonunda Şirin’e, ulaşmak için
……Çıkmaz bir sokağa, dal da görelim
……Haydi sen bir Ferhat, ol da görelim
İnat etme derler, her şeye he de
Bütün gerçekleri görmeli dide
İstediğin şeyi, yapamam de de
……Cananın gönlünü, al da gürelim
……Haydi sen bir Ferhat, ol da görelim
Kulak vereceksin her türlü sese
Başarmak için de, düşme yeise
Dağın arkasından, su ister ise
……Bu duruma çözüm, bul da görelim
……Haydi sen bir Ferhat, ol da görelim
Aşk bulutlarıyla, göğe ağıp da
Sevgi yağmuruyla, gönle yağıp da
Her istenen şeye, boyun eğip de
……Aşığın sazını, çal da görelim
……Haydi sen bir Ferhat, ol da görelim
Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ
ETEK YAZILARI
BAĞBAN: Bahçıvan, bağcı. Bahçe bekçisi
RANA: Güzel, göze hoş görünen
5.0
100% (19)