4
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
1237
Okunma
Kusursuz günler beklerken...
Uzayan bir gecenin sırt ağrısı motifli sabahı
Kalabalık kelimesinin ifadede güçlük çekerek iflas ettiği sahne
Bekleme salonu geniş alabildiğine
Alabildiğine mor koltukların herhangi birine çökmüş
Ayarsız yalnızlığını sorgularken buldum
Kendim sandığımı...
Uğuldamaya dur diyemeyecek olmanın dingin şapşallığında
İki elimin işaret parmağını ki daha tasarruflusu tekini dudağıma yapıştırıp gülümsemek olabilrdi
Lakin musriflik kanimda var
Kulaklarıma tıkaç yaptığımda yeni yine de yabancı ve maalesef susmak bilmeyen uğultular
Baş edemeyeceğim haldeyken
Kaybettim
Kendim sandığımı...
Yüzüme çarpan ya da teğet geçenler alfabetik sıradan çıkmış
Ve dahi felçli birer ihtiyar gibi anlamsız
Kaybolurken
Yerine geçenler asla ilk gördüklerim kadar bile olmayacaklardı
Yorgunum
Kafeteryada üzerine madeni bir liralardan mütevellit kuleler yapıldığını sanarak açıldı gözlerim
Ki onların bebeklerini ne çok severdim...
Şimdi sular altında bir harabe gibi hareketsiz fehmetmeye çabalarken
Evet evet yorgunum
Benle beraber sabrım
Onu denemeye serbest hale koyarken bana mı sordular
Benle beraber umudum
Onu öldürürlerken de izin vermedim
Benle beraber yoldaşım
Ve yine ugultuya karışıp kayboldu şişmiş ayaklarıyla sürünerek
Kendim sandığım
De ki
Sandıkları gibi değildi hiç
Oldukları gibi hiç değil...
İyi yolculuklar...
5.0
100% (7)