gün doğmaya yaklaşmış
yanakları al al olmuş tatlı bir kız gibi
perde aramdan vuruyor
güneşin ilk ışıkları gözlerime
yorganın altında kalan yarım sıcacık
geri kalan yarımı zaten bıraktım aylar önce

kızarmış ekmek kokuyor
günlerce emek verilmiş nakış gibi
tıkırtılar geliyor kulağıma
fareyi andırır bir sesle mutfakta bir telaş
az sonra kapı çalıyor ekmek geliyor en tazesinden
ben doğruluyorum yataktan
alışkanlık ya hemen bir sigara beliriyor ağzımda
bıraktığım yarımı dolduruyorum içime çektiğim dumanla

yine giyiyorum eflatun ceketimi
eflatunu çok sevdiğimi bilmezsin
dönüyorum köşeyi durağa yöneliyorum
her sabah olduğu gibi bu sabahta bir düşünce alıyor beni
yine durakla olan ortak yanlarımızı düşünmeye başlıyorum
kimler geliyor kimler geçiyor gün içinde
giden mi daha çok üzüyor seni
yoksa gelen mi?
gelen üzer mi dediğini duyuyor gibiyim.
sende gelmiştin bir gün onu hatırlatmak isterim.

Yağız MİL
03.11.2016
02:28