6
Yorum
20
Beğeni
0,0
Puan
1575
Okunma
şafağın yansımasıdır yüzümdeki kırılgan ve yorgun çizgiler...
en umut ettiğim yerden vuruldum, gülüşün(üz)den!
yok artık!
insan çöplükleri içinde umut kırıntıları aramak
sevda diye yormak kendini
laftan anlamaza
söz dinlemeze
yok artık!
gözyaşı nehirlerinde boğulmak
yakamozlar şahitken
ay tutulmuşken gördüklerine
ve saklarken ışığını yıldızların önünde
kendinden bile!
yok artık!
rüsva eyledin beni aynalara
yine yalancı çıktı adım
suya b’akarken hoyratça!
bu dünyanın
gidenlerine ağıtlar yaktırdı hep
bu hayat beni!
yoksul sofrasında
soğan-ekmekti yalan gelişler!
yok artık!
nimete yemin eden namerte inanmak!
yok ulan yok!
çocuk gülüşlerin ardında s’aklanan
b’elaya ortak olmak!
mavice bir selam yolladım tüm gölgelere!
yok artık!
gölgenin de gölgesi olmak!
yok...yok!
ben bu mahallenin ya’saklı çocuğuyum
bütün oyunlarda ebe sayar beni tüm körler!
eşgalim düşer
tüm yandaş gazetelere
bütün manşetlerde
cezalı sayar beni tüm uydurma haberler!
yok artık oyun içinde oyunlar!
oyun bitti der ebe
ve dağılır tüm körler!
sizi nankörler!
ve ey sizi
gönül gözü körler
sağırlar, dilsizler!
18.10.2016/Sevtap Kaya Nurgönül