Ömür dediğin süre sanki bir hayal bir düş
Geçmişe baktığında yıllar su gibi akmış
Gülücüğün ardından daima döktürdü yaş
Vaktiyle her insanı derde, kedere sokmuş


Geçer gençlik çağların çoğu kez deli dolu
Bazen karışır kafan kaybedersin düz yolu
Ta ki vefasız biri incitene dek solu
Anlarsın kalbindeki meğer gül değil okmuş


Bazen durgun bazen de hoyrat olur coşarsın
Zamana yetişemez ardı sıra koşarsın
Aciz kulsun sonuçta elbet yoldan şaşarsın
Mevlâ tövbe et diye açık kapı bırakmış


Yaşlandıkça içlenip maziyi yâd ederken
Geri kalan hayatı oğul, kıza adarken
Geçirdiğin yılları gençliğinle öderken
Bir bakarsın zamanla dağ gibi adam çökmüş


Gözlerin feri gider bastona bel bağlarsın
Çocuk gibi olursun duygulanır ağlarsın
Yufkalaşmış gönlünü torunlarla eğlersin
Giderek görürsün ki evlatlar senden bıkmış


Hayat bir su misali kayarken avucundan
İp zayıflar kırılır tutsan bile ucundan
Derde düşüp de artık kıvranırken acından
Meğerse ölüm sana yeşil ışığı yakmış


Düşünsen de boşuna sırrına eremezsin
Kopar bir müddet sonra ipini geremezsin
Ne kadar çırpınsan da ona gem vuramazsın
Masal gibidir yaşam bir varmış bir de yokmuş

Murat Gökçe Karsî
01.10.2016


Hele bir yatağa düş, herkes başından savar,
Eline düştüklerin bakışı ile kovar,
Canın çıkana kadar suratlar kara duvar,
Ayıp olmasın diye yüzden ağlayan çokmuş.............sakaogluhasankucuk.....Teşekkür ederim.