0
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
1079
Okunma
günlerden eylül sapağı
içime dökülen yapraklar kadar hazanım
sayfalarını çevirdikçe hüzünlerimin
dilimin ucunda birkaç cümle titrekliğim
cesedimi yürüttüğüm kaldırımlarda çıkmaz bir sokağım
yudumladığım hiçbir mahzen avutamıyor ağır aksak gidişini
sarhoşluğumda, kaybolmuşluğumda
inançsızlığımda bu saatten sonra kendimedir
keşkesizliğimden doğmak isterdim dünüme
hiçbir sebep gözyaşı ekmesin isterdim gözlerime
ne sesimin, nede sessizliğimin gömülmesini istemezdim cennetine
istemezdim elbet, gözlerinin buğusundan akıp gitmeyi cehennemime
aramayın boşuna bulamazsınız gölgelerimi
bulamazsınız kanatsızlığına sürgün göçlerimi
seninle paylaşacağım tek bir gün bile yetecekken bana
sobelenmiş bir aşk kadar saklambacım artık saklımda
doldurduğun bütün boşluklarda yetimim şimdi
uçurumlarımda uçmuyor adını sen bildiğim şiir perilerim
avuçlarımda açmıyor artık güneş yoksunu kır çiçeklerim
açmıyor, açamıyor perdesini hayat, güneşi küf tutmuş penceremde
bir eylül sapağına saplanmış hüzünde uyuttular düşlerimi
uyuttular gece yüklü gözlerinin en bakir tenhasında beni
ve olmayacak düşlerin peşinde koşturduğum hiçbir gece artık
bir mum gibi erimiyor yokluğunun meçhul gölgesinde
düşe kalka büyüttüğüm çocukluğuma ne derim şimdi ben
ne derim uçurtmalarına gökkuşağı değmemiş yarınlarıma…
ilhanaşıcıeylülikibinonaltı
5.0
100% (4)