" Boynundaki çiçekleri koklamaktan değil,
Kokladıktan sonra,
Nabzımın şah damarıma kadar
Yürüyeceğinden korkuyorum. "

8 Temmuz 2016



Kötürüm kalası yalnızlığın koynunda
Ederinin altında satılan kalbimin
Çoklu organ yetmezliğinde kaybettim
Duvağımın sevda dolu anlatım bozukluklarını.
Içi geçmiş bir gecenin kucağında
Tanıdık bir iç güveysi acıya meze oluyor
Hiçbir kadın tarafından sevgiyle
Terbiye edilmemiş kaburga kemiklerim.
Dünden unutulmuş yoksulluğumun
Kuru makyajı dökülüyor göğüs kafesime
İman tahtamı yırta yırta.
Sağır bir kentin üç yol ağzında
Sevdaya debelendiğim bir uykusuzluk revaçta,
Şimdi hangi ölüm dudaklarımdaki bulutsuzluğa
Şehveti haram kılabilir ki ?

Beni sende öldürmeden,
Tıka basa mutluluğa boğ çocukluğumu.
Ilık ılık şarkılar ısmarla bana.
Gülüşünü giydir gönlümün şiir yüzlü çocuklarına.
Gözlerimden öperek uyandır beni.

İsmail Sarıgene