1
Yorum
6
Beğeni
0,0
Puan
1062
Okunma

1.
ne hayâldi ne rüyâ
her devirde böyleydi
bir yanı cennet
bir yanı cehennemdi dünya
’evvel zaman içinde
kalbur saman içinde’
biz öylesine esrik
yıllanmış kırmızı şarap deminde
çılgınca sevişirdik
ölüdeniz’e yakın
yağmurlu montana gecelerinde
bugün yine yağmur yağdı
hem de az uz değil
en az bizim kadar deli
yüksek gerilim
yer gök toz duman
savruldu dallar, kırıldı teller
arkı şimşekle/şen düşler
çakıştı beynimizde
dere tepe boz bulanık
köpük köpük seller
dolanı dolanı
indi vadilerden ölüdeniz’e
2.
heeeeey sen
hâlâ orada mısın
gölgesi saadet veren
yaşlı sedir ağacı,
haydi gel bu gece
ateşböcekleri çıkmadan
fosfor yeşili gözlerinin
uzun hüzmelerini yak
bak bana öylece,
gezin tenimde biraz
bana biraz tarih anlat
toprak olmuş ağaçlardan söz et
sönmüş volkanlardan
jeotermal sıcaklığında
krater göllerine gidelim
aladağlar’dan eriyen
kar sularının sesinde
şırıl şırıl
bir dere kenarında
başımızı koyup toprağa
uzanalım gölgesine söğütlerin
katman katman
derinleşir içimizde
zamanla bir çatalhüyük
yürekse gönülden adanan
aşka başka kurban
başka sunak tanımam
zümrüt gözlerinden daha büyük
3.
gözlerin zümrüt yeşili
gözlerin turkuvaz
gözlerin dere tepe
gözlerin saklıkent
gözlerin gizli cennet
gözlerin çırılçıplak
gözlerin sereserpe
doludizgin küheylan
eteğinde dağların
derin vadileri sağanaklar bastığında
sen geçtin aklımdan
gözlerin ölüdeniz mavisi
en korunaklı sığ/ınacak tek liman
yağmurlu gecenin düş yastığında
sayfa sayfa tarih olmuş anılar
dönüp dönüp
okunacak ne çok yanı var
yontulmuş çakmak taşı
bir kırık çanak çömlek
bir parça obsidyen
neler neler anlatır
askıya asılan giysiler
bir külot bir sütyen
soyunup vadilerde kendiliğinden
akıp giden aşk insanın iliğinden
4.
’evvel zaman içinde
kalbur saman içinde’
kasırga gibi aşklar vardı
sen ben, ikimiz,
biz vardık
kıyısında göllerin
geceleri yıldız sağardık
hem de öyle az uz değil
doludizgin tuz buz
ortalık darmadağın
bugün yine yağmur yağdı
gökten seni sağdı telips...
Şaban AKTAŞ
03.09.2016
Fotoğraf: Şaban AKTAŞ