4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1305
Okunma

...
Bir el
Çizgileri sarılı
Kirli paslı
Biraz neme bile aç
Susaç bakıyor avuçları
Değdiği yer
Sivri kaya uçları
Kesiği alır dış yandan
Hisseder acıyı
ılığında kavislice
Kan bu için için akan
Ense kökünde
Hissettirir varlığını
Uzaktan it ulumasıdır ses
Ardı ardına
Peşi sıra
İz iz takipte avcıları
Batar çarıklarından içeri
Kızıl kaya dikeni
Küfür dolar ağzı
Büzer içinin gemini
Yaklaşan bir uzak
Katar rüzgara kokusunu
Atsa elini boşa gelir
Daha yenemeden korkusunu
Üstün körü hesabı
Şaşar da şaşar ha babam
Feraha vardırmaz çoban yıldızı
Takip edenlerini hep
Fişengi tükeneli
Ay döngüsü kadar oldu
Beklemekte vuruşmak
Ölmekte beklemek
Gidimi kalmadı
Su toplayan tabanlarının
Eğildi bir derin nefes çekti
Ölür gibi çömeldi
Eşkıyadır
Umudu çıkınındadır derler
Yalan da derler
Dili dönenler
Bir kör pala
Bir boş çakar almaz
Sökündü belinden
Acem kuşağını
Son tütününü
Sardı sarı elleri
Kuruyan kanına baktı
Ve şekline avuçlarının
Horozun çeliği
Gerilen yayın ölüm sesi
Çoban yıldızı sende bil ki
Ah etmedi dudakları
Düştü gövdesi
Konar gibi hafifçe
Ve kimbilir kaç kare
Geçti kaç kere
Sis
Gece
Ve Samanyolu gördüler
Ellerindeki çiziği
Baktı elinin kesiğine
Yumuldu gözleri…