Kolaya ermedi çektiğim dertler;
Elimde, avcumda zor kaldı Anne…
Ruhumu dağlayan ateşten sonra;
Yürek ortasında kor kaldı Anne…

Bahtına küs olan bahtını asar;
Kimine erkenden uğradı seher;
Kimine yaz geldi kimine bahar;
Benim dağlarımda kar kaldı Anne…

Çıkmadı neylersin baktığım fallar;
Kurudu topraklar kurudu dallar;
Beden şehrimize uymadı yollar;
Gezdiğim sokaklar dar kaldı Anne…

Eyvallah eyledik gelene Hak’tan;
Sabır gemileri yakıldı çoktan;
Saçım sakalıma karıştı yoktan;
Siyah saçlarımda kır kaldı Anne…

Dönülmez sefere çıktım çıkalı;
Ne varsa elimde yaktım yakalı;
Dilsiz resimlere baktım bakalı;
Sanma gözlerimde fer kaldı Anne…

Aklımı del etti tüm bahaneler;
Tutsak özgürlüğüm tutsak haneler;
Neler diyecektim ben ona neler;
Dilimin ucunda sır kaldı Anne…

Nedenli, nedensiz dökülür yaşım;
Bitmeyen dertlere çatılır kaşım;
Ne dostum hal bilir ne arkadaşım;
Yaramız üstünde çor kaldı Anne…

Tükenmez acımız bitmez kederim;
İki karış toprak varsa, ederim;
Taş üstünde taş koymadı kaderim;
Bugün topal yarın kör kaldı Anne…

Parmak uçlarımda tütün sarısı;
Kırdı kanatları gönül arısı;
Eksildi canımın öbür yarısı;
Ömür kervanında bir kaldı Anne…

Ali ALTINLI – 09.08.2016
Saat: 13:27