25
Yorum
48
Beğeni
5,0
Puan
1761
Okunma
Ey aşk,
Her şiirde bir başka sen
Her sen bir başka şiir,
Sen şiirlerin icadısın…
Şiirlere hürmetsiz aşkseviciler
Pertavsız bakıyorlar yorgun hislere
Son hasatı almak için
Şakşakçı bir maskarayı oynuyorlar boyuna.
Bu susuşmalar ondan…
Sevinsin tamahkârsızlar,
Gaipteki duyguları talan edip
Tepe tepe kullansınlar.
Ey aşk!
Nasıl olsa, her sözcük sana muhtaç olacak.
Senin olmadığın yerde şiir olmayacak...
Ne bacaklarımın dermanı, ne nefesim,
yetmiyor seni kovalamaya
Yoruldum artık beklemekten başka her şeye
Zamanım ise yok dönüp de bakmak için
Duvarları sevişim ondan bir mahpus gibi…
Dönüşün kendi şiirinde
Tutruklu kalmasın diye,
Ardışık kapılar açtım gönlümde…
Seni ne algılamak, ne de duyumsamak mümkün olmakta…
Goncagülün cazibesinde
Sen, dikenli bir dal gibisin…
Kendi nefsimde ya da nefesimde
Buluştuğum ve tükettiğim her şey
/Şiir diye/
Bir çamuru yoğurmakta sessiz sedasız..
Beynimi tırmalıyor bezginlikler
Garazkâr yorgunluklar kirletiyor duyguları.
Daha fazlası,
her mısra bir absürt komedi…
Ey aşk, ya da ey şiir!
Bir mola sadece, nüans farkıyla
Tanımlayamadıkça küçülen duygularım için…
5.0
100% (37)