Ve şarap kokulu bir Cuma ertesi
Sükûtun bozmuş kırık dalına lalı gül
S/inince suya envai hayal gölgeler
Utancından yeşili boğdu göl
Y/az sıcağında önceleyin Haziranda

Hatırlamadığım kalabalık gecede
Kaldırımlar kusmuştu Cuma ertesine
Bir kadının eteklerine kelebekti yıldızlar
Bir güne sığdırılan ömürle
Vedaydı haykırışları karanlığa

Bölüyor istiklâli d/ilsiz iblisler
Barak havası duman isiyle
Karaköy yağıyor Cuma ertesileri
Kırmızı şuh kahkaha folluğunda
İdrar soluyor tenhalar aşk yerine

S/atılır insanlık ekmek zeytine
Öptüğünde günah sevabı bir kereliğine
Meryem’in soluğu çekilir semaya
Korkar alçak sesler Cuma ertesinden
Bir güvercinin ayak vuruşuyla

Bir tadımlık cıgarada hürdük
Yoksulluğa doluştuğunda gün ışığı
Adam boyu toz duman
Arkamızda sabaha yanık deniz
Kızlığın bozar zulmün susuz bir Cuma ertesi