1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
576
Okunma
gitmekle kalmak arası
sıkıştı sözler
gönül sürgünü gözlerken
beden defnedilmeyi özler
bir kayıp, koca şehrin göbeğinde
gölgesinin peşinde
ağır aksak zaman
saksaklı yapışkan
kara göbekli kazanlarda
kaynarken lakırdılar
dökülür kalaylar
bakırların kızıla çalan tutkusu
açılır saçılır
karınca kararıncadır herşey
ne bir eksik ne bir fazla
tadımlık misafirler
ayak üstü uğradık derler
öpmeyle el mi aşınır
kollarında şakırdar bilezikler
ağzı var dili yok maşallah
oldu da bitti
adam olamadı gitti
gitti gitmesine de
el oğlu işte
ahı kalmıştır ahlar almıştır
gözü kalmıştır,
sabah ola hayır ola
diye düşer yollara
umut, peynir ekmektir torbasında
akşam çayı olmalı gün batımında
şapırdatmalı dudakları
her yudumda
gün ılık ılık akmalı
tepeden tırnağa güllük gülüstanlık
sen aldırma bey amca
sallanır icabında aşağı yukarı,
tüy bitti dillerde tüy
serpildi boy attı
kimin umurunda
umursamaz tavırlar takıldı ağlara
ağlaya ağlaya
aşk bağlandı kaldı
bir köpeğin kuyruğunda
bahçeye at bu köpeği
havlıyor olur olmaza
sakla dişlerini
S.E.C
5.0
100% (1)