3
Yorum
8
Beğeni
4,9
Puan
842
Okunma
Yüzümüz ağardı
Suyunu çekmiş
Her dertten bir gram
Utanmaz işte utanmaz
Evde o kadar yetişkin varken
Ekmek alma sırası yine bize çatar
Kalbimiz ağırdı
Neticesinden gelmiş
Elim de var ya param
Nefsim artık uslanmaz
Sen bile yokken
Elimize ne katar.
Çarptı tüm öksüz duyguları
Alnımın çatına
Yükseğe çıkmaktan olsa gerek
Sevmezdim kalabalıkları
Bir de feda uğruna
Çattığın her şey yürek.
Aaaaa!
Gördüm gördüm
Ellerini indirdi bu sefer
Yok ya!
Bu o olamaz
Alnı hafif beyaz
Elleri yeni işlenmiş sevap kadar temiz
Baş örtüsünün işlemelerinin arasından
Yüzünün kenar çizgilerine şahit oldum
Aaaaa!
Öldüm öldüm
Dudakların oldu bu seher
Hadi ya!
Yok olamaz
Kibardı biraz
Göğsü bir imanı kucaklayacak kadar nefis
Bize de bir bayram çıkar gönül yarasından
Ben bu muydum ?
Bayramlık ayakkabılar
Geldiği ilk gün
Şen getirdi evime
Tuz dökülmemiş çorbama
Avuç içlerinden yakıldı
Bu aralar artık yoklar
Mesela görmedim dün
Bir hakaret sayarım benliğime
Ayaklarımın sığdığı kadar yorgana
Hayatıma parça parça çatıldı.
Bu bir sır değil
Sadece kalan duygularımın
Mahalle arasında sıkıştırıldığı
Korkulu bir feveranı
Korkak!
Senin ellerin yok mu
Derdi babam
Benim ellerim kalem tutardı incitemezdim.
Boynum kıldan inceydi
Nefes alırken bile geçiremezdim
Bu bir sır değil
Açığa çıkmış halidir yokluğumun
Meydanda yakıldığı
İzlediği sirkin izlenmez olan halkı
Cesur!
Senin ateşin yok mu
Derdi arkadaşlarım
Benim içim yanardı göstermezdim.
Bir zamanlar da biz vardık
Başkalarının sözü
Benim en ağır külliyatımı
Çoktan ve katiyen ve harfen oluşturdu bile
Bir yarışmaya hayatımı adadım resmen
Bütün ceplerimi yokladım,ne varsa
Kimlere kaldık
Bakan gözler kimlerin gözü
Ellerinde ağır bir tuvalle çizen hayatımı
..Taşıyor yine
Ve aralara serpiştiriliyorsun sen
Alabildiğine bir manolya.
5.0
86% (6)
4.0
14% (1)