Ege’de ıslak bir akşam
Gökyüzü bir hayli işkence
Çekilmiyor buralarının havası böyle
Bozuk mudur nedir
Ege’de gözükmüyor akşam
Mor renkli bir acı
Tütünler kuru
Saklanıyor yine bizden.




Ege ölür İzmir badem gözlü olur
Tütünler de peşlerinden ırak
Kasvet desen her gece
Burada özgürlük heykeli yok
Bize her şey yasak
Kanı bozuk olmayanlara
Sorsak
Bir de öyle yapsak
Bilsek de bilsek
Açıp tekrar tekrar okusak.




Ege’de ıslak bir akşam
Klasik acılar çalıyor dört bir yanda
Kahvede boynu sarılı bir adam
Elinde bir matara
Ceketinin yıllanmış düğmeleri is kokuyor
Daha görmeden anladım
Altında çok şey yatıyor
Ve yine aynı adam
Sararmış mendili çıkartıp
Bir hışımla
Yılları anlatan tabloya doğru
Akan boyaları siliyor
İz kalmasın burası Ege
Akşamları ıslak geçiyor.





Kordon da bir sıkıcılık
İnsanların yüzünde tuhaf bir kahkaha kervanı
Ne kısa bir yolculuktur ki
Güneş bile şahit olmadan
Kapanıyor dergahı
Elleri denize dönmüş
Dua ile anıyorlar
Sanırım Allah’ı.




Ege’de ıslak bir akşam
Çatıdan damlayan damlalar
İniyor teker teker
Bir düşmana jarjör boşaltır misali
Biraz daha eğilsem gözlerime değer
Biraz yıkık biraz dökük biraz da virani.



Mozart’ın notaları kadar gizemli
Irak’da bir kuyu kadar yaman
Ellerin de mendil
İzmir kuru yağız bir adam
Ege’de ıslak bir akşam.