2
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1399
Okunma

İstanbul kadim şehir albeni sarmaşığı
Tarihin gözlerini ışıtan zaman gülü
Hurufat ile kalem İstanbul’un âşığı
Erguvanlar açınca gülen Leyla kakülü
Kızkulesi’ni sarar gece çöktüğünde ay
Gül misali anlatır İstanbul kokulu çay
Ah İstanbul her devir aşina olsak sana
Boğaz’ın sularında ıslansa hayalimiz
Kalubela’dan sana âşığız anlasana
Tarih sayfalarında İstanbul renkli imiz
Kızkulesi’ni sarar gece çöktüğünde ay
Gül misali anlatır İstanbul kokulu çay
Nedim ki hatırına harfler ile kaynaşmış
Taşına feda etmiş tüm acem ülkesini
Boğazında yıldızlar mihrimahla oynaşmış
Ay ki senin gecende olmuş efsane sini
Kızkulesi’ni sarar gece çöktüğünde ay
Gül misali anlatır İstanbul kokulu çay
Gönlümüz ne köşk ister ne kaşane ne saray
Senin sokaklarında garipçe gezmek nimet
Bize bengisu olur ikliminde içsek çay
Sensiz zaferler bile bizim için hezimet
Kızkulesi’ni sarar gece çöktüğünde ay
Gül misali anlatır İstanbul kokulu çay
Erguvan mevsiminde senle olmak ne güzel
Lâleler ayrı öykü sanki Leyla gülüşü
Seni işlemiş çağa albeni tılsımlı el
Hep sende mana bulur zamanın billur düşü
Kızkulesi’ni sarar gece çöktüğünde ay
Gül misali anlatır İstanbul kokulu çay
İstanbul çayımda renk gönlümde ahenksin sen
Şahısın şehirlerin emsalin benzerin yok
Ruhumda sırlı nakış ve hayalimde desen
Gülüşün abıhayat kirpiğin gümüşten ok
Kızkulesi’ni sarar gece çöktüğünde ay
Gül misali anlatır İstanbul kokulu çay
Bu öykü bitmek bilmez anlatır kaç asır
Erguvan rengi ile kaynaşır güzelliğin
Seni beton yığını yapana bedduam sır
Kırdılar mı ucunu bu çağda altın iğin
Kızkulesi’ni sarar gece çöktüğünde ay
Gül misali anlatır İstanbul kokulu çay
İstanbul, 14.04.2016 İbrahim KİLİK
5.0
100% (4)