0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
955
Okunma

Fakirin bu kez zengin sofrası
Oraya bayrakla yürünmüş
Bekliyor usulca gökyüzü
Peynir zeytin arkası
Bal dediğin sarı külçe
Ekmeğe çokça sürülmüş
Bir bitiremedik gündüzü
Nedense bu sarılma sırası
Boynu bükük bir çiçek
Gölgesini ölçe ölçe
Hem yorulmuş hem süzülmüş
Bugün başka kim öpecek
Avlu geceden süpürülmüş
O kadar çok ki arkadaşı
Muhtemel yarınsız beyaz kelebek
Yeni açan vişneye üşüşmüş
Ne zormuş saçın taranışı
İrem kokusu yerleştikçe
Hangi birine selam verecek
Köy bir kalabalık
Genç anada gözyaşı
Etrafta avare birkaç serçe
Tatsız tuzsuz bu sefer yaramazlık
Daha helvalar yenecek
İştahsız fakat inadına kardeşçe
Denizin içi huzurlu
Birkaç tekne akşama
Sağ salim dönmüş
Sıvazlanıyor kıyısı
Hava lodos ertesi yağmurlu
Ağaçlar el pençe
Bozkırda bir yanaşma
Her yeri kızıllık bürümüş
Artar artık meleklerin sayısı
Gel de Aliyle barışma
Bir ev insan herkes tanıdık
Cennet konuşulan bir lehçe
Az uzaktaymış musalla taşı
Biz kapı arkasına saklandık
Kâğıt uçak yere süzülmüş
Ufaklığın kocaman telaşı
Bu bahar hüzünlü o bahçe
Şehit baba sessizliğe gömülmüş
Dr.süreyya burak önder
5.0
100% (1)