İnanmak…
Anlamadan kanmak
Anlatanın sözlerine bel bağlamak
Ne kadar hakka uygundur demeden yol almak
Sevgi ve samimiyetin karşısında azimeti bir kenara bırakmak
Ant içtiğimiz ve iman ettiğimiz nedenleri samimiyet hiç araştırmamak
Tanımadan, anlamadan, anlatılanlara göre zan üzerine sevmeye adanmak
Böyle bir sevgi ve muhabbet ne kadar makbul olur veya bizlere hakikate yakınlaştırır


Bürokrat…
Kendine çok güveniyordu
Sabırla dinlemeyi tercih ettim
Söylediklerini ve savunduklarını dinledim
Ne kadar halktan kopuk olduğunu söylemedim
Bir yemek için üç yüz kilometre yol gittiğini izah edince
Affedersiniz, merakım nüksetti, müsaadeniz var mı acaba dedim
Hayli vakit suskun kaldığımdan eğilip yüzüme baktı ve söyle bakalım dedi
Siz hangi millettensiniz, halkın dilinden hiç bahsetmediniz, yoksa yenimi geldiniz diye sual ettim
Bürokrat kızardı, sinirlendi, yutkundu ve sonra düşüncelerini kusmak için etrafına bakındı, gerek yok dedim

Mustafa Cilasun