Yüz yirmi bin polisle seksen bin asker ile
Güvenliği sağlamak, söyle bu neyin nesi?
Sizce bu bir çözüm mü cevirseniz de surla?
Hâinleri yağlamak, söyle bu neyin nesi?

Kimi evli, yavuklu ellerinde kınalar
Geç kalınmış olsa da kapanmalı vanalar
Bu acıya nasılda dayansın o analar
Gece/gündüz ağlamak, söyle bu neyin nesi?

Acıların içinde en büyüğü bu acı
Saf tutar namaz kılar cemaat, hoca, hacı
Teröre şehit vermiş anne, baba ve bacı
Karaları bağlamak, söyle bu neyin nesi?

Ânında seri yakar o öyle bir ateş ki
Gözdeki feri yakar o öyle bir ateş ki
Düştüğü yeri yakar o öyle bir ateş ki
Yürekleri dağlamak, söyle bu neyin nesi?

Bir gün öne eğilir eğilmeyen o başlar
Bu acıya dayanmaz dağdaki cansız taşlar
Gökten boşalır gibi gözlerden akar yaşlar
Sular gibi çağlamak, söyle bu neyin nesi?

Şühedâ fışkıracak kanını toprak emer
Dördünden üçü şehit; Ali, Osman ve Ömer
Çektiği acıları her an içine gömer
Ağıt yakıp söylemek, söyle bu neyin nesi...?

20/03/’16
Hanifi KARA