1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
889
Okunma
Ey rengi mutluluk mavisinden
Karanlık karasına dönüşmüş dost
Bilmem ki zorun nedir
Sana mecbur sevdasıyla
Yalvaran kimsesiz kayalıkları
Şamarlarsın gümbür gümbür
Sanki bir pehlivan edasıyla
Uzakta, taa uzakta
O çizgide bir yerde
Derdin mi var çözümsüz sırlarıyla
Yüreğin bedenine sığmaz mı ki
Göğsün kabarık
Aşarsın sınırlarını
Sanki bir korsan sevdasıyla
Dün gece de böyleydin sen
Yine kızgın, yine hırçın
Doldu değil mi sabrın, sonunda taştın
Bendim, sırdaşındı o gelen acılarıyla
Hayran kalırdım sana
Dinlerken beni sessiz sedasız
Sanki bir derviş sabrıyla
Sana da yazık dostum
Gözyaşlarımın birikintisi benim
Oysa iyi bir sırdaşsın ama sen
Yok ki dilin paylaşasın gönül selamıyla
Dinleyeyim derdini senin de ben
Ortak olayım, çare bulayım pay beklemeden
Sanki can bir hekim havasıyla
Üzülme arkadaşım, can yoldaşım
Konuşacağından değil ama
Hırsından bellidir sancın
Ne acılar gördün kim bilir sen
Anlamadı değil mi kimse seni
Ben anlarım, dök bana içini
Sanki bir şair üslubuyla
Sen, dostum, kardeşim
Ne dertliymişsin meğer
Oysa ne kadar sakin ve duruydun sen
Yakamozların vardı, çırpınışlarıyla
Bir beyaz kelebek gibi uçar
Gecenin mavi koynunda türküler söylerdin
Sanki bir ozan aşkıyla
Aşk şarkıları söylenirdi kıyılarında
Semalarında kadehler çınlardı
Yükselirdi şen şakrak nameler
Sevda dolu dostumuz Çoban Yıldızı’ yla
Şerefine dostum, can cana
Haydi, sen de doldur kadehini
Sanki bir saki ustalığıyla
Vay anam vay
Ne oldu can dostum böyle sana
Bari sen bu kadar yıpranma
Ne o,yoksa sen de mi gidiyorsun
Dur, gitme dostum, seviyorum seni ben
Acılarıma acı katma ne olur
Olmayan bir sevgili vefasızlığıyla
A. Kaan Özer