NEDİR?

48.176 terim terim kayıtlı.

Ahmet haşim

Ahmet haşim sizce ne anlama geliyor yada size neyi çağrıştırıyor?
Ahmet haşim terimi E-Robot tarafından 7.2.2008 tarihinde ekledi.
Ahmet haşim şiirleri Ahmet haşim kitabı

Yorumlar
sahra
9 Şubat 2010 Salı 19:01:30
ahmet haşim'in kendini çirkin bulduğu doğrudur.ben de öyle okumuştum.
yağmurca
9 Şubat 2010 Salı 13:41:37
Ahmet Haşim Fecr-i Âtî edebiyat grubuna dâhildir. Bu topluluktakiler, şiir ve sanat anlayışları itibariyle Servet-i Fünûncuların devamıdırlar. Yani sanat sanat içindir anlayışını benimsemişlerdir. Hâşim de Fecr-i Ati beyannamesine imzasını atmış ve hayatı boyunca kabul ettiği sanat anlayışından sapmamıştır. Elbette şairimizin yaşı ilerledikçe fikirleri de inkişaf etmiştir ama bulunduğu çizgi itibariyle ilk şiirindeki tutumu neyse son şiirinde de aynı Hâşim çıkar karşımıza. O ne millî edebiyatçılardan ne de diğer gruplardan etkilenmiştir. Şunu da belirtelim ki Hâşim’in yaklaşık on yıllık bir şiir orucu vardır. 1911–1921 seneleri arasında Hâşim’in hiç şiiri yayımlanmamıştır. Ne mecmualarda ne de gazetelerde tek bir şiirine rastlanmaz. Ya yazmamış ya da yazdıklarını neşretmemiştir. Sanat anlayışındaki sağlamlığın delili tam da burada çıkar karşımıza. Haşim orucunu Dergâh mecmuasında yayımlanan “Bir Günün Sonunda Arzu” şiiriyle bozar. Tarihler 1921’i göstermektedir. Yani İstiklal savaşı günleri. Millet vatanı işgalden kurtarmak için istiklal mücadelesi verirken, deyim yerindeyse kan gövdeyi götürürken, o tutmuş bir günün sonundaki arzudan, istekten bahsetmektedir. Elbette o sıkıntılı ve gergin ortamda bu şiir tartışmalara sebep olur ve Haşim eleştiri oklarına maruz kalır. O ise doğru bildiği yolda ilerlemeye devam eder ve yine aynı üslûpla yazar şiirlerini. Hatta, hem bu eleştirilere bir cevap hem de onun poetikası konumunda olan ve aynı zamanda Türk Edebiyatı’nın ilk esaslı poetikası sayılan “Şiirde Mânâ ve Vuzûh” veya “Piyâle Mukaddimesi” olarak adlandırılan metni kaleme alır. Bu olaylar ve yazılardan sonra sanat anlayışını ve şiirini bir mücahit gibi savunan bir Ahmet Hâşim çıkar karşımıza.

Haşim’in sanat anlayışında ne derecede sâbit-kadem olduğunu yakın dostu Nurullah Ataç şu cümlelerle özetler: “Ahmet Haşim, şiirini böyle herkese kabul ettirmek için modaya hiçbir tavizde bulunmadı. Eserleri beğenilen şairlere uymadı. Kendi çerçevesi içinde mütemadiyen değişen bu şair, denilebilir ki hiç değişmedi. İlk manzumeleri kimlere hitap ediyorsa, hangi tasavvurunun mahsulü ise, yeni şiirleri de yine o tasavvurlarının mahsulüdür ve yine o kârilere(okuyuculara) hitap eder.”**
Serdar Keskin
6 Şubat 2010 Cumartesi 23:06:28
rivayete göre
çirkin olduğundan geceye aşıkmış
çirkinliğini gizler diye...
bi de fazla yalnız kalırmış kendini çirkin bulduğundan kafası kocamanmış..
doğrumu hatırlıyorum bilmem edebiyat hocaları olaya el atsın hemen...Doğru mu?
sahra
6 Şubat 2010 Cumartesi 15:16:50
sembolist bir şair olup şiirlerinde daha çok sonbahardan, akşamdan vb. bahseder.gün ışığının bütün çirkinlikleri direkt meydana çıkarması yüzünden şiirlerinde daha çok akşama yer verir.
yağmurca
4 Şubat 2010 Perşembe 14:26:49
Bir Günün Sonunda Arzu

Yorgun gözümün halkalarında
Güller gibi fecr oldu nümayan,
Güller gibi... sonsuz, iri güller
Güller ki kamıştan daha nalan;
Gün doğdu yazık arkalarında!
Altın kulelerden yine kuşlar
Tekrarını ömrün eder ilân.
Kuşlar mıdır onlar ki her akşam
Alemlerimizden sefer eyler?
Akşam, yine akşam, yine akşam
Bir sırma kemerdir suya baksam;
Üstümde sema kavs-i mutalsam!
Akşam, yine akşam, yine akşam
Göllerde bu dem bir kamış olsam!

(1921)

Ahmet Haşim


yağmurca
4 Şubat 2010 Perşembe 14:24:41
Merdiven

Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden
Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak
Ve bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak

Sular sarardı yüzün perde perde solmakta
Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta

Eğilmiş arza kanar muttasıl kanar güller
Durur alev gibi dallarda kanlı bülbüller
Sular mı yandı neden tunca benziyor mermer

Bu bir lisan-ı hafidir ki ruha dolmakta
Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta

Ahmet Haşim

yağmurca
4 Şubat 2010 Perşembe 14:23:53
Karanlık

Aşkın bu karanlık gecesinde
Bülbül yine vahşi müterennim
Mecnûn'u terk etti mi Leylâ?
Vahşî sesi firkat sesi sandım.

Aşkın bu karanlık gecesinde,
Hicrânımı duydum, seni andım,
Firkatzede bülbül gibi yandım.

Ahmet Haşim

yağmurca
4 Şubat 2010 Perşembe 14:22:09
Tahattur

Bir Acem bahçesi, bir seccâde,
Dolduran havzı ateşten bâde...
Ne kadar gamlı bu akşam vakti...
Bakışın benzemiyor mu'tade.

Gök yeşil, yer sarı, mercân dallar,
Dalmış üstündeki kuşlar yâda;
Bize bir zevk-i tahattur kaldı
Bu sönen, gölgelenen dünyâda!

Ahmet Haşim


yağmurca
4 Şubat 2010 Perşembe 14:04:01
Sonbahar

Bir taraf bahce, bir tarafta dere
Gel uzan sevgilim benimle yere
Suyu yakuta döndüren bu hazan
Bizi gark eyliyor düsüncelere.

Ahmet Haşim

yağmurca
4 Şubat 2010 Perşembe 14:02:31
Bül Bül

Bir gamlı hazânın seherinde,
Isrâra ne hâcet yine bülbül?

Bil, kalbimizin bahçelerinde,
Cân verdi senin söylediğin gül.

Savrulmada gül şimdi havada,
Gün doğmada bir başka ziyâda.

Ahmet Haşim

yağmurca
4 Şubat 2010 Perşembe 14:01:30
Parıltı

Ateş gibi bir nehr akıyordu
Ruhumla o ruhun arasından
Bahsetti derinden ona halim
Aşkın bu onulmaz yarasından.

Vurdukça bu nehrin ona aksi
Kaçtım o bakıştan, o dudaktan
Baktım ona sesizce uzaktan
Vurdukça bu aşkın ona aksi...

Ahmet Haşim


yağmurca
4 Şubat 2010 Perşembe 14:00:33
Karanfil

Yarin dudağından getirilmiş
Bir katre alevdir bu karanfil,
Gönlüm acısından bunu bildi!

Düştükçe vurulmuş gibi, yer yer
Kızgın kokusundan kelebekler;
Gönlüm ona pervane kesildi.

Ahmet Haşim


Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
Edebiyatdefteri.com'u kullanarak Çerez Politikamızı kabul etmiş sayılırsınız.