Biz ancak bize hayran olanları can ve yürekten överiz. la rochefaucauld
YÜZYILIN IŞIĞI Mustafa Kemal Roman Hüseyin TURHAL
Ateşten Doğuşun Hikayesi Bu, sadece bir Mareşalin biyografisi değil; bir idealin, bir milletin küllerinden yeniden doğuşunun romanıdır. Mustafa Kemal. Bir liman şehri olan Selanik’in tozlu sokakları...
43. Bölüm

Bölüm 9: Ekonomide Tam Bağımsızlık Yolu

11 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum

Ana Odak Noktası: Lozan sonrası yeni Türkiye'nin ekonomik temelleri. İzmir İktisat Kongresi ve millî kaynakların kullanımı.
Tematik Vurgu: Milli Ekonomi Sanayi (Kapitülasyonların sonu)
1923 yılı, Lozan Barış Antlaşması'nın imzalanmasıyla, Türkiye Cumhuriyeti'nin sınırları resmen çizilmişti. Mustafa Kemal, siyasî ve askerî bağımsızlığın kazanıldığını biliyordu; ancak henüz tam bağımsızlık elde edilmemişti. Tam bağımsızlık, yalnızca düşmanı kovmakla değil, yüzyıllardır ülkeyi sömüren ekonomik esaret zincirini de kırmakla mümkündü. Bu zincirin adı: Kapitülasyonlar ve dışa bağımlılıktı.
Kemal’in cehaletle savaşı, şimdi ülkenin ekonomik bilgisizliğine ve kaderci anlayışına karşı yönelmişti. O, bir ulusun Fen, İlim ve Bilim temelinde yükselmesi gerektiğini savunuyordu; bu prensip, ordunun komutasından ekonominin yönetimine kadar her alanda geçerliydi.
Zaferden hemen sonra, Şubat 1923’te, henüz Cumhuriyet ilan edilmeden, Mustafa Kemal İzmir İktisat Kongresi'ni topladı. . Bu, bir komutanın değil, ileriyi gören bir ekonomistin adımıydı. Savaşın ortasında Maarif Kongresi’ni topladığı gibi, zaferin hemen ardından da ekonomistleri, tüccarları, çiftçileri ve işçileri bir araya getiriyordu.
"Millî bağımsızlık, ekonomik bağımsızlıkla perçinlenmelidir," diyordu Kongre'de. "Ekonomik bağımsızlığın olmadığı bir ülkede, siyasî bağımsızlık da kalıcı olmaz."
Kongre'de alınan kararlar, Millî Ekonomi Sanayi vizyonunun temelini attı:
Yerli Üretimi Teşvik: Hammaddesi yurt içinde bulunan sanayi kolları kurulmalıydı.
Özel Girişimciliğe Destek: Devlet, bireyin ekonomik faaliyetini desteklemeli, ancak gerekli görülen alanlarda bizzat önderlik etmeliydi. (Devletçilik ilkesinin ilk tohumları)
Tarımın İyileştirilmesi: Çiftçinin üzerindeki ağır yükler kaldırılmalı, modern tarım yöntemleri benimsenmeliydi.
En kritik adım, Lozan ile kaldırılan Kapitülasyonların getirdiği ekonomik baskıdan kurtulmaktı. Artık Türkiye, kendi gümrük tarifelerini belirleyecek, kendi ulusal bankalarını kuracak ve kendi sanayi hamlesini başlatacaktı.
Kemal, sadece teorik planlarla yetinmedi. Hükümet, çiftçiyi rahatlatmak için Aşar vergisini (onluk vergi) kaldırdı. Bu, yüzyıllardır köylüyü ezen büyük bir yüktü ve bu adım, halkın devlete olan güvenini pekiştirdi.
İş Bankası’nın (1924) kurulması, Millî ekonominin can damarı oldu. Bu banka, yabancı sermayeye bağımlı olmadan, Türk girişimciliğini desteklemek ve ülkenin kaynaklarını harekete geçirmek için kuruldu.
Kemal’in sönmez ışığı, bu ekonomik kaosun ortasında rasyonel bir yol haritası çizerek parlıyordu. O, ülkenin sadece askerî stratejilerini değil, aynı zamanda kalkınma stratejilerini de belirleyen baş mimar olmuştu. Bu dönem, Millî Ekonomi Sanayi hamlesinin ilk ve en kritik adımlarının atıldığı, tam bağımsızlığa giden yolda sağlam bir köprü inşa edildiği dönemdi.
Artık sıra, bu temeller üzerine, ülkenin çehresini değiştirecek, dumanı tüten fabrika bacalarını ve demir ağları inşa etmeye gelmişti.
Bölüm Sonunun Vurgusu
Ekonomik bağımsızlığın temelleri atılmış, millî kaynaklara dönüş başlamıştı. Ancak sanayileşme yolunda devlete büyük görevler düşüyordu. Sırada, ülkeyi modern bir sanayi ülkesi yapacak olan kalkınma hamlesi vardı.
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL