Ateşten Doğuşun Hikayesi
Bu, sadece bir Mareşalin biyografisi değil; bir idealin, bir milletin küllerinden yeniden doğuşunun romanıdır.
Mustafa Kemal. Bir liman şehri olan Selanik’in tozlu sokakları...
Fırtına Öncesi Sessizlik 1914 yılıydı. Mustafa Kemal, Sofya'daki ateşe görevindeyken Avrupa'yı kasıp kavuracak olan Birinci Dünya Savaşı'nın patlak verdiğini gördü. Osmanlı İmparatorluğu, İttihat ve Terakki Hükümeti'nin kararıyla, Enver Paşa'nın ısrarıyla Almanya'nın yanında savaşa girdi. Mustafa Kemal, bu kararın aceleci ve felaket getirici olduğunu düşünüyordu. Savaşın gidişatının farkındaydı. Hemen İstanbul’a dönmek ve cephede aktif görev almak için sayısız başvuruda bulundu. O, cepheden uzak kalmaya dayanamıyordu. Nihayet, başvuruları kabul edildi ve Yarbay rütbesiyle Tekirdağ'da kurulacak olan 19. Tümen Komutanlığı'na atandı. Artık fiilen cephedeydi. Düşman Donanmasının Görünüşü 1915'in başlarında, İngiliz ve Fransızlardan oluşan İtilaf Devletleri, Osmanlı'yı savaş dışı bırakmak, Rusya'ya yardım ulaştırmak ve İstanbul'u ele geçirerek savaşı kısa sürede bitirmek amacıyla Çanakkale Boğazı'na saldırdı. Önce deniz savaşı başladı, ancak Çanakkale Boğazı'nın sularına döşenen mayınlar ve kıyı topçusunun güçlü direnişi, düşman donanmasına büyük kayıplar verdirerek onları geri püskürttü (18 Mart Zaferi). Denizden geçemeyeceklerini anlayan İtilaf kuvvetleri, bu kez Gelibolu Yarımadası'na, karadan çıkarma yapmaya karar verdiler. Hedefleri; Türk savunmasını yararak tepelere, stratejik noktalara yerleşmekti. Tarihin Akışını Değiştiren Emir 25 Nisan 1915 sabahı, düşman kuvvetleri, Arıburnu ve Conkbayırı bölgesine çıkarma yapmaya başladı. Bu noktalar, o sırada 19. Tümen'e ait değildi. Ancak Mustafa Kemal, bölgeyi iyi tanıyor ve düşmanın asıl tehlikeli hedeflerinin bu tepeler olduğunu öngörüyordu. Düşmanın beklenmedik bir hızla kritik noktalara ilerlediğini gören Mustafa Kemal, inisiyatif alarak, hiç kimseye sormadan yedekteki kuvvetlerini, düşmanın üzerine sürdü. Bu, Harp Okulu'nda öğretilmeyen, sadece büyük komutanların verebileceği tarihi bir karardı. Conkbayırı'na doğru ilerlerken, geri çekilen bazı Türk askerleriyle karşılaştı. "Niçin kaçıyorsunuz?" diye sordu Yarbay. Askerler, "Düşman çok fazla, cephanemiz bitti komutanım!" diye cevap verdi. Mustafa Kemal, kendisinden beklenen emri verdi: "Cephaneniz yoksa süngünüz var! Ben size taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum! Biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde, yerimize başka kuvvetler ve komutanlar gelebilir." Bu emir, sadece bir askeri talimat değil, aynı zamanda ruhu yeniden canlandıran bir vatanperverlik manifestosuydu. Askerler, bu emirden aldıkları moral ve cesaretle durdurulamaz bir güç oldular. Anafartalar Kahramanı Mustafa Kemal'in üstün öngörüsü ve cesur komutanlığı sayesinde, düşman, kritik tepe noktalarına yerleşemedi. Onun liderliğindeki birlikler, Anafartalar ve Kocaçimen gibi en zorlu mevkilerde düşmanı aylarca durdurmayı başardı. Savaşın sonuna doğru, İtilaf Devletleri, büyük kayıplar vererek Gelibolu'yu terk etmek zorunda kaldılar. Çanakkale Zaferi, sadece bir askeri başarı değil, aynı zamanda Türk milletinin küllerinden doğabileceğinin kanıtıydı. Mustafa Kemal, bu savaş sayesinde, tüm imparatorluk coğrafyasında tanınan, "Anafartalar Kahramanı" unvanıyla anılan bir ulusal kahraman oldu. Onun adı, artık sadece askeri defterlerde değil, halkın umutlarında da yazılıydı. Bu zafer, onun ilerideki Milli Mücadele'deki liderliği için en büyük meşruiyet kaynağını oluşturdu.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.