XİSOR AŞİRETİ
Adıyaman'ın Kızıl Hızırları
(Tarih, İnanç, Kimlik ve Direniş Yolları)
Hüseyin TURHAL
Bir toplumun tarihi, yalnızca resmî belgelerden ve iktidarın kaleminden çıkan satırlardan ibaret değildir. Gerçek tarih; çoğu zaman görmezden gelinen, susturulmaya çalışılan ve hafızanın en derin köşe...
Xisor (Hızır) ve Balyan aşiretleri (ya da Balyanlar cemaati) arasındaki ilişkiler, genellikle Alevi inancının getirdiği kültürel ve manevi birliktelik, akrabalık bağları (özellikle kız alıp verme) ve aynı manevi ocağa (Ağuiçen Ocağı) bağlılık gibi temel unsurlar üzerine kuruludur.
1. İnançsal ve Manevi Birlik: Alevi İnancı ve Ağuiçen Ocağı Her iki aşiret/cemaat için de en güçlü ortak payda, Alevi-Kızılbaş inancına mensup olmalarıdır. Alevi İnancı: Alevi felsefesi, rızalık, birlik-beraberlik, cana kıymet verme ve edep-erkan gibi değerleri merkeze alır. Bu inanç sistemi, mensupları arasında doğal bir dayanışma ve uyum ortamı yaratır. Ağuiçen Ocağı'na Bağlılık: Her iki grubun da Anadolu Aleviliğinin önemli ve köklü dede ocaklarından biri olan Ağuiçen Ocağı'na taliplik (mürid) bağıyla bağlı olması, aralarındaki manevi ve sosyal ilişkiyi derinleştirir. Dede Ocağı, yalnızca dini bir rehberlik merkezi değil, aynı zamanda toplumsal ihtilafların çözüldüğü, görgü ve erkanın yaşatıldığı ortak bir üst kimlik ve otorite kaynağıdır. Aynı Pir'e, aynı Mürşid'e bağlı olmak, bu iki topluluk arasında manevi kardeşliği ve dayanışmayı pekiştirir.
2. Kız Alıp Verme ve Akrabalık İlişkileri Geleneksel olarak, bu tür Alevi cemaatleri arasında kız alıp verme yoluyla kurulan akrabalık bağları, toplumsal yapının temel direklerinden biridir. Akrabalık Ağının Güçlenmesi: Xisor ve Balyan aşiretleri mensupları, karşılıklı evlilikler yaparak aralarındaki kan bağını güçlendirmişlerdir. Bu durum, sadece bireysel aileleri değil, aşiretlerin tamamını birbirine yaklaştırmış, karşılıklı saygı ve yardımlaşma yükümlülüğünü artırmıştır. Toplumsal Güvenlik Ağı: Akrabalık, özellikle zor zamanlarda ya da bölgesel anlaşmazlıklarda güçlü bir sosyal güvenlik ve destek ağı oluşturur. Damat, gelin ve onların aileleri arasındaki ilişki, aşiretler arası olası sürtüşmelerin önüne geçilmesinde kritik rol oynar.
Birlik, Beraberlik ve Dayanışma: Ek Bölüm Xisor ve Balyan aşiretleri arasındaki güçlü bağlar, Alevi inancının temel direklerinden olan Birlik, Beraberlik ve Dayanışma kavramlarını somutlaştırmaktadır. Rızalık ve İkrar: Alevi yaşam felsefesinde, bir toplumun birlik içinde olabilmesi, üyelerin birbirine rızalık göstermesi ve ikrar vermesiyle mümkündür. Aynı ocağa bağlılık, bu rızalığın manevi boyutunu oluşturur ve topluluğun ortak bir amaç doğrultusunda hareket etmesini sağlar. Zor Koşullarda Yardımlaşma: Tarihsel olarak, Anadolu Alevileri azınlıkta olmanın getirdiği baskılar ve zorluklarla mücadele etmiştir. Bu koşullar altında, aşiretler arası dayanışma hayati önem taşır. Düğün, cenaze, hastalık veya ekonomik sıkıntılar gibi durumlarda bir araya gelme, imece usulü ile işleri halletme ve birbirine maddi/manevi destek olma geleneği, bu aşiretlerin sosyal sermayesinin temelini oluşturur. Kültürel Kimliğin Korunması: Birliktelik, aynı zamanda kültürel kimliğin ve inancın korunması için de elzemdir. Cemler, muhabbetler ve diğer erkanlar, bu aşiretlerin bir araya geldiği, dede-talip ilişkisinin yaşatıldığı ve ortak kültürel mirasın gelecek nesillere aktarıldığı alanlardır. Bu ortak çaba, aşiretlerin kimliğini ve varlığını güvence altına almıştır.
Sonuç olarak, Xisor ve Balyan aşiretleri arasındaki ilişki, sadece coğrafi yakınlığın ya da rastlantısal evliliklerin ötesinde; Alevi inancının, aynı manevi ocaktan alınan feyzin ve karşılıklı akrabalık bağlarının ördüğü derin bir toplumsal ve manevi birliktelik örneğidir.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.