Bölüm 4: Gözaltı ve İddialar
Ömer, Emniyet Müdürlüğü’nün sorgu odasında, metal sandalyeye oturtulmuştu. Karşısında Komiser Ali, elinde Ömer’in pasaportu ve mühürlü not defteriyle oturuyordu.
“Ne kadar ‘gezgin’ de olsanız, burada şüpheli bir eylemden dolayı sorgulanıyorsunuz,” dedi Ali.
Tam bu sırada, Ali’nin amiri Emniyet Müdürü içeri girdi. “Ali, bu saçmalık nedir? Turist Bürosu’ndan aradılar. Adamı derhal serbest bırak!”
Müdür, Ali’nin kulağına eğildi: “Bazı yerel yatırımcılar, efsanenin yeniden canlanmasından çok rahatsız. İhbarı yapan da onlar. Bizim görevimiz Canavar’ı bulmak değil, huzuru sağlamaktır. Adamı bırak, uyarını yap ve konuyu kapat.”
Müdürün odadan çıkmasıyla Ali, Ömer’e döndü. “Beni buraya getiren sebep, efsanenin kendisi değil, efsanenin üzerindeki çıkar savaşlarıydı. Sizin varlığınız, birilerinin işine çomak sokuyor.”
Ömer, Ali’nin yöneldiği asıl noktayı yakaladı: “Peki bu ‘yatırımcılar’ tam olarak ne yapıyor Komiser? Gölün huzurunu bozan benim not defterim mi, yoksa onların gölün altındaki faaliyetleri mi?”
Ali, Ömer’i serbest bırakmak zorunda kaldı. Defterini ona doğru iterek, “Size son bir uyarı. Bu şehirde, bazı sırlar, sudan daha ağırdır. Tuba’dan uzak durun. Notlarınızı bırakın,” dedi.
Ömer, kapıdan çıkmadan önce durdu. “Komiser Ali, gezginler peşine düştükleri sırrı yarım bırakmaz. Siz bu olayı kapatmış olabilirsiniz, ama ben kapatmadım.”