"UMUDA KELEPÇE VURULMAZ"
Sevgili okuyucu,
Bazen hayatın koşuşturmacasında, içimizdeki seslerin, umutların ve en önemlisi kendimizin kaybolduğunu hissederiz. İşte tam da o anlarda, ruhuma sızan kelim...
GÖK SOFRASI Oruç tutmak, evvela nefsimizi tutmaktır; Şeytan, bil ki bu ayda zincirlere vurulur. Dünyalık hevesleri bir kenara atmaktır; Sabreden kullarına gök sofrası kurulur.
Bu ayda nazil oldu oruç, Kur'an ayıdır. Kazancından fazlası yoksulların payıdır. Bir aylık mesafe bu, otuz güne sayıdır; Adım adım gidilir, Hakk menzile varılır.
Oruç, bedene sıhhat, arzulara kelepçe; Yürekten bir yakarış, Yaradan'a dilekçe. Ebedî saadete iman asıl, gerçekte; İnsan nasıl yaşarsa, öylece de dirilir.
Merhamet gelir kalbe, kini, öfkeyi atar. Vicdanı rahatlatır, kalbi huzurla yatar. Dolar taşar sofrası, eve bereket katar; Bu ayda tüm nimetler yeryüzüne serilir.
Yine bu ayda gizli, bin aya bedel gece. Binbir sevap yüklüdür her harfi ve her hece. Bu ayda indi Kur'an, yücelerden en yüce; Ona tabi olana nice sırlar verilir...
(Necla Polat)
Nazire (Gök Sofrası'na) Kaybetme umudu, sığın Rabb'ine; Gecenin ardından seheri verir. Sabrı, tevekkülü öğret kalbine; Her kışın sonunda baharı verir. Merhamettir O'nun işinin aslı; Bırakmaz kulunu her zaman yaslı. Sen ister sessiz de istersen sesli; Yalvaran kuluna neharı verir. "Ol" denince oldurandır Rabb'imiz. Âciz birer kuluz, daha biz neyiz? Yaratılanlardan almalı feyiz; Değerli taşları, güheri verir... (Nazire)
SEHER VAKTİ SIRLARI Uyandım seher vakti, zikre durmuş yamaçlar, Usulca yanağıma değen yeli izledim. Rûkuya eğilmişler, gördüğüm tüm ağaçlar, Gül dalında mest olmuş, o bülbülü izledim.
Kâinat uykudaydı, yer-gök karanlık, ıssız; Semaya baktım bir an, göz kırptı bana yıldız. Şu koskoca âlemde, kendimle yapayalnız, Hakikate çağıran ince yolu izledim.
Yüreğimde binlerce şükürlerim uyandı, Kalbim doldu nur ile, bütün ışıklar yandı. Zifirî duygularım renkten renge boyandı, Aşka giriftar olan âciz kulu izledim.
İçerimde de fırtına bir an olsun dinmedi. Göğsümde yanan ateş alev aldı, sönmedi. Hasretle beklediğim, bak bugün de dönmedi; Viran olmuş gönlümde, yatan külü izledim.
(Necla Polat)
🩺 DOKTOR Ağrıdan sızıdan yatamaz oldum, Derdimin çaresi sende mi doktor? Sırtımdaki yükü atamaz oldum, Hastalık canda mı, tende mi doktor?
Derdime sabredip sineye çektim, Bu çileli yolda inan ki tektim. Olmasaydı duam, ah! Düşecektim, Çaresi tıpta mı, dinde mi doktor?
Ta doğdum doğalı başladı çilem, İçim kan ağlarken ben nasıl gülem? Belli ki kaderde yazılı elem, Sebebi fende mi, gende mi doktor?
Gündüz dertlerimi alıp tartıyor, Şimdilik "Kapat sen" diye örtüyor. Gece başlayınca ağrım artıyor, Sorun gecede mi, günde mi doktor?
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.