Biz ancak bize hayran olanları can ve yürekten överiz. la rochefaucauld
Şiirin Gözü
Derin bir yurt sevgisi, tarih bilinci, bireysel ve toplumsal duyarlılık taşıyan güçlü bir şiir kitabı olarak çok katmanlı ve kapsamlı bir çalışmadır. Kitap, yedi tematik bölümde toplanan şiirlerle Tü...
5. Bölüm

Öğretmence Duygular

19 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum
“Atatürk benim
Başöğretmenim
Ne öğrendimse
Ondan öğrendim...”
Hasan Ali Yücel
***
Öğretmence Duygular
IV. Bölüm

***
Bir Öğretmenim Vardı

Bir zamanlar bir öğretmenim vardı
Elinde tahta bavul, boynunda kravat
Gönlü yaylalar gibi geniş
Ve engin ovalar kadar rahat
Ne bir korku, ne bir serzeniş
Üstünde mavi gök, altında yağız toprak
Tozlu, çamurlu, karlı yolları aşarak
Cehaletle savaşa A’dan başlardı...

Beyaz badanalı okullarda kucak kucak
Köy çocukları “çalı dibinde açan çiçek”
Bakışları temmuz güneşinden sıcak
Dinlerdi sesini kurt kuş, börtü böcek
Dereye tepeye, dağa bayıra şarkı yakarak
Penceresinden sevgi taşardı.

Teneke soba etrafında titrerken çocuklar
O kara tahta başında çoktan derste
Ne kara kışa, ne esen yele aldırır
Ne yobazlık, ne aymazlık onu yıldırır
Tekmil köylü, akıllısı, delisi; kedisi, köpeği
Selam durup bilgiye koşardı
Benim böyle bir öğretmenim vardı…

***

Öğretmen

Ben bir öğretmenim
Yurt sevgisi
İliklerime kadar işlemiş
Unutulmuş köylerin birinde
Memleketimin her yerinde
Kitabımla, kalemimle
Duymayı, düşünmeyi ve erdemi
Özgürlüğü, sevmeyi
İşlerim derslerimde…

Işıl ışıl yanar gözleri her çocuğun
Her biri kır çiçeği güzelliğinde
Bir yağmur bereketinde derslerim
Kuraklığı yutan su
Boğarım cehaleti
Gittiğim her yerde

Bir elimde kitap, bir elimde defter
Benim işte o meçhul asker
Çocukları benim varım, yoğum
Çocuklarla güler, çocuklarla ağlarım
Onlardır masmavi denizlerim
Onlarla süslüdür dağlarım
Sevgi kokar dört yanım
Tepeden tırnağa kadar
Çocukça olur düşlerim...

Sayılmaz geçen aylar yıllar
Birisi ağlasa içim yanar
Sevincinde kuş olur deli gönül uçar
Onlardan bana kalan anılar
Saçlarıma düşen beyazlar…

Benim bu memleketin derdi çilesi
Benim onun aynası
İçime çöreklenir geri kalma tasası
Sanır mısın ders biter, iş biter
Uçuşur gözlerimde çocuklar
Onlarla süslenir gündüzler geceler…

***

En güzel Manzara

Minik bir kız, entarisi yamalı
Ayakta nalın, burnu hızmalı
Saçlar dağınık, ellerinde kir
Bakışlar tedirgin ve ürkek
Sınıfa girdi titreyerek.

Tutuşturdum eline bir tebeşir
O yazdıkça harfleri bir bir
Yavrunun minnet dolu bakışları
Isıttı, aydınlattı odaları;
O an sanki omzuma bir el uzandı
Baktım Başöğretmenim sırtımı sıvazladı.

O yazdıkça usul usul tahtaya
Tebeşir mutluluktan uçuyor
Tahta benzer sürülmüş tarlaya
Sevgi kokuyor, emek kokuyor
Gün yanığı körpe yanakta
Demet demet güller açıyor.

Korktu cahil, korktu kara softa
Sersemletti onu bu güzel manzara
Nasıl kaçarsa ışıktan yarasa
Gömdü başını karanlığa
Gider ayakları Orta çağa.

Minik kızın sesi tatlı, gevrek
Okudukça sayfaları heceleyerek
Bu dava, bu savaş sürecek
Bilgi ile cehalet arasında
Taş devrinden sonsuza dek.

Okuyan, düşünen karşısında
Cehalet ve bağnazlık
Değiştirerek bin bir kılık
Kör bir şeytan sıfatında
Bir köşeye sinsice sinerek
Hep pusuda bekleyecek.

İşte, öğretmen en ön safta
Bir başkomutan edasıyla
Elinde kalem, önünde defter
En sarsılmaz bir asker
Bilgi kalesini o bekleyecek…

***
Nerde Benim Okulum?

Aldı Öğretmen:
Şu karşı yaylada, mavi dumanlı,
Al bayrak dalgalı, beyaz duvarlı,
Köy evleri ardı sıra sıralı,
Bir okulum vardı, nerde kaldı?

Aldı Okul:
Taze baharın andız fidanı,
Çiçekler açmış tertemiz alnı,
Yüzüne vurmuş bilginin şavkı,
Güzel öğretmenim nerde kaldı?

Aldı Öğretmen:
Bir garip çeşmecik yanda çağlardı,
Atatürk’üm mavi mavi bakardı,
Çocuklarım şurda oyun oynardı,
Bir okulum vardı, nerde kaldı?

Aldı okul:
Öperdi, okşardı çoluk çocuğu,
Kitap elinde, durmaz okurdu,
Yüceltmek isterdi sevgili yurdu.
Güzel öğretmenim nerde kaldı?

Aldı Öğretmen:
Yere düşmüş kalmış, yazı tahtası,
Orda burda kırık masa, sırası,
Kesilmiş çınarı, çökmüş çatısı,
Bir okulum vardı, nerde kaldı?

Uzatma Velim, sözün kısası,
Çarpık düzenin utanç levhası,
Virane olur mu kültür yuvası,
Bir okulum vardı, nerde kaldı?

***

Gençlik yıllarıma,
Köy Öğretmeninin Destanı

Tatil bitip Eylül ayı gelince
Çocuklar kavuşurdu sonsuz sevince
Okul bahçesinde bin bir eğlence
İşin başlardı senin öğretmenim…

Cumhuriyet Bayramı’nı kutlarken
Al bayrak mavi göğe ağarken
Atatürk’ü ta yürekten anarken
Coşkun artardı senin öğretmenim.

Aralıkta kara kışın basardı
Kar, fırtına yollarını kaplardı
Okulun çatısı şıp şıp akardı
Dumanın tüterdi senin öğretmenim.

Kamyonlara, kızaklara binerdin
Paltonu, çizmeleri çekerdin
Çarşı, pazar borçlarını silerdin
Paran biterdi senin öğretmenim.

Baharda beşlerin fidan dikerdi
Birlerin oturmuş alfabe sökerdi
Köy kızları seni bir başka süzerdi
Kanın kaynardı senin öğretmenim.

Müfettişin sınıfına girerse,
Yerindeyse kelle, göbek ve ense
Çocuklar korkup sıralara sinerse
Derdin azardı senin öğretmenim.
...
Her 23 Nisan Bayramında
Şiirler okuturdun her çocuğa
Kimi asker olurdu, kimi de ağa
Keyfin artardı senin öğretmenim.

Mayıs’ta ayrılık vakti yaklaşır
İki gözü iki çeşme yavrular ağlaşır
Sıla hasretiyle bağrın tutuşur
Hasretin yakardı senin öğretmenim.

Öğretmenim bunu herkes anlasa
Yalanlı dolanlı diller olmasa
Tayin listesinin alt sırasında
Adın yazardı senin öğretmenim…

***
Son Öğüt

Okula başladığın günü hatırla
Kalem tutardı minik minik
Ellerin titrek titrek
Belki o günler hafızanda şimdi silik
İri iri bakardı
Güzel gözlerin ürkek ürkek
Bir parmak kalkardı incecik
Ikınarak, sıkınarak derdin
“ Çişim geldi öğretmenim...”

Bendim kemerini çözen
Doğruyu, güzeli gösteren
Elimde tozlu tebeşir
Kucak dolusu bilgiyi
Sana belleten bir bir
Bendim saçlarını okşayan
Sevgisine hiç doymayan…

Yıllar geçti büyüdün
Şimdi bir makama oturdun
Koltuğuna kuruldun
Kimseleri beğenmez oldun
Fakat unutma sen yine de çocuğum,
Ne kadar gür olsa da bir ağaç
Eğri de olsa köküne muhtaç…

***
Yurdumun Çocukları

Gökte yıldızlar kadar sayısız
Yıldızlar kadar yalnız
Geçmez ki gününüz kazasız, belasız
Yurdumun güzel çocukları!

Bugün bayram
Doldurun sokakları
Sallayın al bayrakları
Kızartın o yüzleri
Sizleri yılda bir gün anan...

Dağ başlarında yanık Kavallı çoban
Gurbetten gurbete savrulan
Güneşte yanan, soğukta donan
Yurdumun güzel çocukları!

Bugün bayram
Doldurun sokakları,
Sallayın al bayrakları,
Kızartın o yüzleri,
Sizleri bir koltukla avutan.

Kır çiçekleri kadar güzel
Her biri bir ömre bedel
Akar boz bulanık bir sel
Yurdumun güzel çocukları!

Bugün bayram Doldurun sokakları
Sallayın al bayrakları
Kızartın o yüzleri
Yurdumu yıllarca uyutan...

***
Çişim Geldi Öğretmenim!

On dakikalık dinlenme
Size yeter artar deme
Daha bitmeden tekerleme
Zil çaldı öğretmenim…

Diyeceksin ders matematik
Olmalıymışız her an dakik
Problemler de karizmatik
Kafam karıştı öğretmenim…

Havuzları dolduranlar boşaltsın
Ters işlemin Allah canını alsın
Hızları da sürücüler hesaplasın
Çişim geldi öğretmenim…

Bahçede ötüşür kuşlar
Kırlarda kelebekler arılar
Ne yüklem sorar, ne özne arar
Kim çıkardı bunları öğretmenim…

Bize Keloğlan masalı anlat
Bir de Hoca fıkrası patlat
İstemiyoruz asık surat
Güldür bizi öğretmenim…

Akşam babam “maç, maç” diye tutturur
Anneminki hep dedikodudur
Bana derler: “Derse otur!”
Bitmez ödevler öğretmenim…

Çelik-çomak, bez bebeğiniz
Sokaktı, bahçeydi yeriniz
Yoktu ne tost ne de testiniz
Çocukluk sizinki öğretmenim…

Param çok, oyuncaklarım var
Ama bir odacık bana dar
Tehlike dolu sokaklar
Bizimkisi hapislik öğretmenim…

Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL