SAHRA'NIN UYANIŞI ve YÜKSELİŞİ: M.S. 8000 - M.Ö. 5000
Sahra Çölü, bugün dünyanın en kurak ve geniş çöl alanlarından biridir; ancak yaklaşık 15.000 ila 5.000 yıl önce bu topraklar göllerle dolu, otlaklarla kaplı ve yaşamla iç içe bir ekosisteme sahipti. B...
Bölüm 34: Narmer Dönemi - Karanlık Çağlar Başlıyor
34.1 Sahne: “Zaman Akışı - Hızlandırılmış Tarih”
Sahara yatağa kendini bıraktı ve robotuna seslendi:
“Hızlandır, Nil-7. Ama atlama; hepsini görmek istiyorum… yıl yıl.”
Nil-7’nin göz merceği ince bir tonda parladı:
“Zaman akışı: gözlemsel hızlandırma modunda. Tamam küçük hanım. Simülasyon hazır. ”Neuroverse™, zihinsel bağlantı başlatılıyor, ”
Odada duvara düşen ışıklar takvim yapraklarına dönüştü. Her yaprak bir esintiyle savrulup bir sonrakine devrildi.
Nil-7’nin vizöründe titreşen harfler belirdi: YIL +1
Yıl 1 - Yıl 7 : Altın Çağ
Başbilgin seçimle iş başına gelir; Karmen ile birlikte kıta barış, diyalog ve refah yaşar. Afrika olimpiyatları, Okullar, su kanalları, halk meclisleri işler. Teknolojik keşif ve icatlar devam eder.
Yıl 8 : Kriz başlar
Altın Çağ’ın 7. yılının ardından Başrahip Narmer'in sebep olduğu söylentiler, küçük çatışmalar, politik gerilimler ve istikrarsızlık yükselir.
Yıl 9 : Başbilgin öldürülür / Altın Çağ’ın çöküşü başlar”
Başbilgin suikastla ya da kaza ile hayatını kaybeder; Karmen sarsılır.
Yıl 10 : Altın Çağın Sonu Karmen’in ölümü / Narmer’in doğuşu
Kral Karmen ve Başbilgin aynı yıl içinde ölür veya öldürülür.
Kemet'in yönsüz kalmasını fırsat bilen Narmer (başrahip) hızla otorite kazanır.
Başrahip Narmer, halkı “kaosun sonu” vaadiyle bir araya getirir.
İlk kararnamesi: ”Gökyüzüne ait bilgi, tanrıların yanında kalmalıdır.”
Yıl 10 - Yıl 72 : Narmer dönemi - Gölge Çağı (63 yıl)
Narmer’in iktidarı resmen bu aralığı kapsar (72 − 10 + 1 = 63 yıl). Bu dönemde meclisler bastırılır, kayıtlar mühürlenir ve toplumsal denetim kurulur. Narmer, bilgelik meclislerini fesheder. Afrika olimpiyatları yasaklanır. Afrika Birliği dağılır. Bilginler hapse atılır. Mektepler kapatılır. Uçma turizmi tanrılara isyan sayılarak yasaklanır.
Yüzlerce Mekanik icatlar, on binlerce tablet, harita, plan ve göksel veri; Nil’in batısında Giza'da yer alan Kayıtlar Salonunun taş bir odasına indirilir. Kayıtlar Salonu adı verilen bilgi arşivi mühürlenir.
Rahipler, bu odanın üstünü kum ve taşlarla gömerek ”Sessizlik Mührü” töreni yapar.
Narmer’in emriyle, salonun üstü dev taş bloklarla kapatılır.
Narmer, kendini tanrılar tarafından desteklenen ”Şahin başlı tanrı himayesinde” ilan eder. Bilginler ”Karmenist yahut Karmenci” olmakla suçlanır, Tanrılara ihanet ettikleri iddiasıyla atsız araba ve roket ilmini bilen bilginler öldürülür.
Bilgin avına bütün halk katılır. Kemet zindanları bilginlerin hamile eşleri ve bebekleriyle dolar. Bazı bilginler ve öğrencileri zulümden kurtulmak için aileleriyle Afrika çöllerini ve Nil nehrini aşmaya çalışır. Güneye giden mülteciler komşu devletlerdeki istihbarat elemanları tarafından yakalanır. Nil'i geçip Mezopotamya'ya ulaşan bilginler ve öğrencileri Mezopotamya’da yerel kabilelerle kaynaştı. Onlara Sulama sistemlerini geliştirmeyi, Taştan kalıcı yapılar inşa etmeyi, Gök olaylarını izleyip takvim oluşturmayı, Kayıt tutmak için semboller (proto-yazı) kullanmayı öğrettiler. Ve böylece Kemet’te mühürlenen bilgi, Fırat’ın kıyısında yeniden doğdu. İnsanlık, karanlığın içinden ikinci kez yürümeye başladı.
Narmer Paleti’ndeki sahnelerde, bu ünlü taş levhada Narmer, düşmanlarını cezalandırırken gösterilir. Bir sahnede Narmer, bir düşmanı saçından tutarken topuzla vurmak üzere gösteriliyor. Alt kısımda, kafaları kesilmiş ve hadım edilmiş düşmanlar yer alıyor. Bu şiddet içeren taş levha, onun askeri gücünü ve otoritesini vurgulamak için bilginleri katlettiği yere dikilir.
Tapınaklar her şehrin yönetim merkezi olur. Gökyüzüne bakmak, suç sayılır. Halk, geceleri yıldızları izlemek yerine tapınak ateşine bakar.
Narmer’in askerleri, atölyeleri ve fabrikaları yıkar. Ev ev gezerek icatları toplar. Bilginlerin öğrencilerini ve saat ustalarını hapseder. Bazı öğrenciler bilginleri tanımadığını söyleyerek komşunu, arkadaşını, annesini, babasını, eşini, kardeşini, çocuğunu krala 'Evinde yasak Karmen teknolojisi saklıyor' diye ihbar ederek, krala biat eder. Bir kısmı çöllere sürülür, bir kısmı biat etmeye zorlanarak tapınaklarda “çırak rahip” olarak eğitilir. Sadece taş ustalarına dokunmaz.
Bilimin dili yavaş yavaş unutulur, yerine dua ve ritüel dili geçer. Ayların isimlerini tanrılarla ilişkilendirip ve Sirius yıldızının doğuşu gibi göksel olaylara göre düzenler.
Afrika birliğinin tamamen dağılması için Libya, Nubia, Kenya, Sudan, Gine krallarına suikast düzenleyerek öldürür. Kendi onay verdiği politeist ve diktatör liderlerin kral olmasını sağlar. Afrika'nın bütün ülkelerine dağılan icatlar toplanıp imha edilir.
Narmer, gömülen Kayıtlar Salonu’nun üzerine ”Güneş Taşı” adıyla dev bir platform yaptırır.
Bu taş, sonradan piramitin temel katmanı olacaktır.
Rahipler, orayı ”Yeryüzü ile Göğün birleştiği yer” ilan eder.
Yıl 73 ve sonrası : Piramit inşası / Kayıtların kesin mühürlenmesi
Narmer’in ölümüne yaklaşırken, rahipler onun vasiyetini açıklar:
“Gökyüzü, bir daha insan eliyle açılamasın.”
Yeni kral oğlu Hor-Aha oldu. Narmer’in izinden gitse de göğe meraklıdır.
YIL +82 - “İlk Piramit”
Sonra Kral Zoser, Narmer’in mühürlettiği Kayıtlar Salonu'nun tam üstüne ilk basamaklı piramidi yaptırır. Zoser’in mimarı, rahip-bilgin İmhotep’tir.
Bu yapı, hem mezar hem mühür olur.
Piramitin tabanı altında, hâlâ Kayıtlar Salonu’nun taş tavanı bulunur.
Halk, artık avuçlarına değil, piramitlere bakarak dua eder.
Nil-7’nin sesi yavaşladı.
“Gözlemsel hızlandırma durduruluyor…”
Sahara nefesini tuttu.
“Yani… piramitler aslında mezar değil… mühür müydü?”
Nil-7’nin vizörü kısa bir süre karardı, ardından yalnızca şu cümle belirdi:
“Evet, küçük hanım. Bilgiyi gizlemek için yükseltilmiş taş dağlardı onlar. Teknoloji ve bilim vardı; gömdüler Giza'ya. Aman bulunur! deyip üstüne 2,3 milyon taş blok koydular,”
34.2 KAYITLAR SALONU KEŞFİ
Sahara gözlerini kocaman açtı:
Sahara: ”Peki… Kayıtlar Salonu bulundu mu? Her şey orada hâlâ duruyor mu?”
Nil-7 kısa bir durak verdi, gözlerinde eski ışık halkaları hafifçe titredi:
Nil-7: ”5000 yıl boyunca mühürlü kaldı, taşların altında saklandı. Ama insanlık bazen kendi izini arar. Bazı araştırmacılar 21. yüzyılda, 2025’te yeraltı rezonans haritalama teknolojileriyle Giza Piramitleri’nin altında gizli yapılar, spiral geçitler ve koridorlar buldular. Uydu radarları ve mikro titreşim analizleriyle yerin altındaki yapılar, fiziksel kazı yapılmadan üç boyutlu olarak haritalandı.”
Sahara heyecanla sordu:
Sahara: ”Peki… Kayıtlar Salonuna girildi mi?”
Nil-7 gözlerini açtı, eski anıların külleri hâlâ gözlerinde dans ediyordu:
Nil-7: ”Evet, küçük hanım. Piramitlerin altı 2125 yılında kazıldı, gizli geçitlerden Kayıtlar Salonu’na inildi ve her şey bulundu. Ama bulunan icatlar zaten keşfedilmişti,. Fakat Altın Çağ döneminde 50 yılda keşfedilenlerin Gölge Çağ'da keşfedilmesi 5000 yıl sürmüştü.”
Sahara dudaklarını bükerek düşündü:
Sahara: ”Yani… bilgi oradaydı, ama insanlık onu geç keşfetti.”
Nil-7 hafifçe başını salladı:
Nil-7: ”Evet, küçük hanım. Geçmişin hazinesi sabırla bekledi ve insanlık hazır oldukça kapılar yavaş yavaş açıldı.”
Sahara merakla sordu:
Sahara: ”Nil-7… Kayıtlar Salonunu bana gösterir misin? Görselleştir, lütfen.”
Nil-7 gözlerini kapadı, vizöründeki ışık halkaları titreşti :
Nil-7: ”Tamam. Simülasyon hazır. ”Neuroverse™, zihinsel bağlantı başlatılıyor. Hazır ol, küçük hanım. Zihnini aç ve gözlerini kapat…”
Görüş bulanıklaşır… Sonra piramit tabanından başlayan bir merdiven sistemi görünür. Dar geçitler, spiral rampalar boyunca uzanıyordu. Duvarlar, eski taş tabletler ve kabartmalarla kaplıydı; üzerlerinde yıldızlar, nehirler ve bilinmeyen semboller işlenmişti. Merkezi odada dev bir taş salon yükseliyordu: Kayıtlar Salonu. Tavanı kubbe gibi kemerli, duvarları binlerce küçük çekmeceyle doluydu; her çekmeceye mühürlenmiş tabletler yerleştirilmişti.
Nil-7: ”Burası… her bilginin gizlendiği yer. Mekanik icatlar, matematiksel tablolar, yıldız haritaları, delikli kartlar… Hepsi burada saklı. İnsanlık, bu kapıdan yavaş yavaş geçerek yeniden keşfedecek.”
Sahara gözlerini kocaman açtı:
Sahara: ”Burası… inanılmaz… ama neden saklamışlar?”
Nil-7: ”Çünkü Kral Narmer bilgiden korktu, küçük hanım. Halkın kendi aklıyla değil, onun uydurduğu bin tanrılı düzenle yaşamasını istedi. Kayıtlar Salonunu, bilgiyi korumak için değil; onu susturmak için gömdü.”
Sahara’nın kaşları çatıldı:
Sahara: ”Yani… insanları karanlıkta tutmak için mi?”
Vizör bir süre sonra yavaşça kararırken, Sahara hâlâ zihninde salonun büyüklüğünü ve gizemini hissediyordu. Nil-7’nin ışık halkaları sönmeye başlarken, Sahara hâlâ zihninde Kayıtlar Salonu’nun taş duvarlarını, spiral geçitlerini ve yıldız sembollerini görüyordu.
Nil-7 sessizce bir kenarda duruyordu.
Nil-7: ”Simülasyon sona erdi, küçük hanım.”
Bir süre sessizce yatağında oturdu. Derin bir nefes aldı.
Tam o sırada koridordan annesinin sesi geldi:
Anne: ”Sahara! Akşam yemeği hazır, hadi sofraya!”
Sahara başını kaldırdı, hâlâ dalgın bir haldeydi.
Sahara: ”Geliyorum anne…”
Sahara ayağa kalktı, robotunun parlak gözlerine baktı:
Sahara: ”Bugün çok şey öğrendim, Nil-7. Ama… sanırım biraz da üzüldüm.”
Nil-7: ”Gerçek bilgi bazen kalbi ağrıtır, ama ışığı da ancak o karanlıkta fark ederiz.”
Sahara gülümsedi.
Sahara: ”Yemeğe dönüyorum. Yarın bana Kayıtlar Salonu’na nasıl inildiğini anlatır mısın?”
Nil-7: ”Elbette, küçük hanım. Ama önce enerji depolamayı unutma; hem senin hem benim için.”
Sahara kahkaha atarak odadan çıktı. Koridorda annesinin sesi yankılandı: ”Sahara!”
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.