Rızalık Yolu İnsan-ı Kâmil’e Seyrü Sülûk Ve Mârifettulaha Erme
İnsanın içsel dönüşümünü bir köpek metaforu üzerinden anlatan tasavvufî bir seyrü sülûk risalesidir. Kümese girip tavukları yiyen köpeğin hikâyesi, bilinçsizlikten farkındalığa, suçtan telafiye uzanan...
Öz: Bu çalışma, Alevi-Bektaşi geleneğinin merkezî kavramlarından olan "rızalık"ı, İslam'ın ana kaynakları olan Kur'an-ı Kerim ve Hadis-i Şerifler ile karşılaştırmalı bir analize tabi tutmayı amaçlamaktadır. "Eline, beline, diline sahip ol" gibi temel ahlaki ilkelerin Kur'an'daki emirlerle olan paralelliği, "rızalık yoluna girmenin" bir nevi Kur'anî bir ifadesi olan "helalleşme" (ictibâ) ve "tazmin" (diyet) ile olan ontolojik bağı irdelenecektir. Çalışma, söz konusu metinde vurgulanan "insan-ı kâmil" olma sürecinin, İslam'ın evrensel ahlak ve sorumluluk öğretilerinin Anadolu'daki tezahürü olduğu tezinden hareket etmektedir.
Alevi-Bektaşi geleneği, İslam'ın yorumsal (te'vil) ve içsel (batınî) bir geleneği olarak, özellikle ahlak (hulk) ve insanın kemale ermesi (tekâmül) meselelerinde derin bir felsefî birikime sahiptir. Bu birikimin özünü "rızalık" kavramı oluşturur. Rızalık, sadece kişiler arası bir razı olma hali değil, aynı zamanda Hakk'ın rızasını kazanma yolunda toplumsal ve vicdani bir sorumluluk projesidir. Bu makale, bu projenin Kur'an ve Sünnet'teki dayanaklarını ortaya koymayı hedeflemektedir.
1. Bölüm: Temel Ahlaki İlkelerin Kur'an ve Hadislerdeki Karşılıkları
Metnin temelini oluşturan "eline, beline, diline sahip olma" ilkesi, İslam ahlakının özüdür.
Eline Sahip Olmak (Hırsızlık Yapmamak, Helal Kazanç):
Kur'an: "Mallarınızı aranızda haksızlıkla yemeyin." (Bakara Suresi, 2:188), "Ölçüyü ve tartıyı adaletle tam yapın." (En'am Suresi, 6:152). "Koymadığını alma" ilkesi, bu ayetlerin pratik bir yansımasıdır.
Hadis: "Hepiniz çobansınız ve hepiniz güttüğünüz sürüden sorumlusunuz." (Buhârî, Vesâyâ, 9) hadisi, hem mal hem de emanet bilincine işaret eder.
Beline Sahip Olmak (İffet):
Kur'an: "Zinaya yaklaşmayın. Çünkü o, son derece çirkin bir iştir ve çok kötü bir yoldur." (İsrâ Suresi, 17:32). "Yanlış yatakta uyuma" ifadesi, bu yasağın veciz bir ifadesidir.
Hadis: "Mümin, insanların elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir." (Tirmizî, Îmân, 12) hadisi, iffetin toplumsal güvenle olan ilişkisini gösterir.
Diline Sahip Olmak (Yalan, Gıybet, Kötü Söz):
Kur'an: "Yalan sözden kaçının!" (Hac Suresi, 22:30), "Birbirinizin gıybetini yapmayın." (Hucurât Suresi, 49:12). "Görmediğini söyleme" ilkesi, gıybet ve iftirayı yasaklayan bu emirle birebir örtüşür.
Hadis: "Kim bana iki çenesi arasındaki (dili) ile iki bacağı arasındaki (iffeti) konusunda garanti verirse, ben de ona cennet konusunda garanti veririm." (Buhârî, Rikâk, 23) hadisi, "eline, beline, diline" üçlemesinin Sünnet'teki en net karşılığıdır.
2. Bölüm: Sorumluluk ve Özeleştiri: Kur'anî Bir Emir Olarak Nefis Muhasebesi
Metnin "Ayağına taş dolansa suç taşta mı sende mi?" sorusu ve "arıf olan özünü yoklar" düsturu, İslam'ın kadere bakışını ve nefis muhasebesi emrini yansıtır.
Kur'an: "Başınıza gelen herhangi bir musibet, kendi ellerinizle işledikleriniz yüzündendir. (O) birçoğunu da affeder." (Şûrâ Suresi, 42:30). Bu ayet, musibetler karşısında dışarıyı değil, önce özü suçlamayı öğütler.
Kur'an: "Nefse ve ona 'bir düzen içinde biçim verene', sonra da ona 'fücurunu (sınır tanımaz günahını) ve takvasını (Allah'a karşı gelmekten sakınmasını) ilham edene' yemin olsun ki, nefsini kötülüklerden arındıran kurtuluşa ermiştir. Onu kötülüklere gömüp kirleten kimse de ziyana uğramıştır." (Şems Suresi, 91:7-10). Bu ayetler, nefsi yoklamanın (muhasebe) ve arındırmanın (tezkiye) dinî temelidir.
Hadis: "Hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekin." (Tirmizî, Kıyâme, 25) hadisi, "özünü yokla" emrinin Sünnet'teki doğrudan karşılığıdır.
3. Bölüm: Rızalık: Kur'an'da Helalleşme ve Tazmin İlkesi
Metinde tarif edilen "tavukların parasını ödeyip rızalık alma" eylemi, İslam Hukuku'nun (Fıkıh) ve ahlakının özünde yatan tazmin (diyet, zararı ödeme) ve ictibâ (helalleşme) ilkelerinin somut bir örneğidir.
Kur'an (Tazmin): "Hata ile bir mümini öldürenin, mümin bir köle azat etmesi ve ölenin ailesine de bir diyet (kan bedeli) vermesi gerekir..." (Nisâ Suresi, 4:92). Bu ayet, hatanın maddi olarak tazmin edilmesi gerektiğini hükme bağlar. Tavuk örneği, bu ilkenin gündelik hayata uyarlanmış halidir.
Kur'an (Helalleşme - Rıza): "Ey iman edenler! Karşılıklı rıza olmadan mallarınızı batıl (haksız ve haram) yollarla yemeyin." (Nisâ Suresi, 4:29). Bu ayette geçen "an terâdin" (karşılıklı rızadan) ifadesi, "rızalık" kavramının birebir Kur'anî karşılığıdır. Ticarette bile rıza şartı aranırken, manevi zararlarda aranması elbette daha önceliklidir.
Hadis (Helalleşme): "Kimin yanında kardeşinin vakar ve onuruna dokunacak bir şey veya malından bir haksızlık varsa, altın ve gümüşün olmayacağı (mahşer) günü gelmeden önce, todayım onunla helalleşsin. Aksi takdirde, yaptığı haksızlık ölçüsünde iyilikleri alınır, haksızlık ölçüsünde de onun günahı yükletilir." (Buhârî, Mezâlim, 10) hadisi, rızalık yoluna girmenin uhrevî sonuçlarını ve önemini açıkça ortaya koymaktadır.
4. Bölüm: İnsan-ı Kâmil: Kur'an'ın İdeal Mümin Tasviri
Metinde "insan" ve "insan-ı kâmil" olmanın dört şartı olarak sayılan vasıflar (akıl, sevgi, adalet, helal kazanç), Kur'an'ın ideal mümin portresiyle örtüşür.
Akıl ve Bilim: "Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?" (Zümer Suresi, 39:9).
Sevgi ve Merhamet: "Mü'minler ancak kardeştirler." (Hucurât Suresi, 49:10), "Allah merhamet edenlere merhamet eder." (Buhârî, Edeb, 18).
Adalet ve Hak: "Muhakkak ki Allah, adaleti, iyiliği... emreder." (Nahl Suresi, 16:90).
Helal Kazanç ve Emek: "İnsan için ancak çalıştığının karşılığı vardır." (Necm Suresi, 53:39).
Sonuç ve Değerlendirme
Alevi-Bektaşi geleneğinde "rızalık yolunda olmak" şeklinde ifade edilen süreç, İslam'ın ana kaynaklarında emredilen nefis muhasebesi, hatayı tazmin etme ve helalleşme ilkelerinin sistematik, pratik ve deruni bir yorumudur. "Kümesteki tavuk" metaforu, Kur'an'ın diyet ayetlerini; "rızalık alma" eylemi, "an terâdin" (karşılıklı rıza) emrini; "özünü yoklama" düsturu ise nefsi tezkiye ve muhasebe emirlerini gündelik hayatın içine taşır. Bu durum, Alevi-Bektaşi öğretisinin, İslam'ın özünde var olan evrensel ahlaki ilkeleri kendine has bir üslup ve vurguyla yeniden yorumlayan bir gelenek olduğunu gösterir. Sonuç olarak, bu metin, İslam'ın teorik emirlerini, pratik, bireysel ve toplumsal bir dönüşüm projesine dönüştüren canlı bir ahlak felsefesi sunmaktadır.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.