Mavi gözyaşım

Sessizliğin haküm olduğu şu dünyamda karanlık ve ısısız kalmış bir diyarda nefes alıp veriyorum gözyaşlarım akıp giderken kaderime küskünlüğüm dile gelir ..
Hayatımda kopan fırtınalar evet hayatım hep salantıdaydı benim daha 10 yaşımdayken gülyüzlü annemi kaybetim sonra sı malum işte
Koca bir boşlukta kaybolmamak için çırpınan yüreğim avuçlarımda küçük bir umut belki birgün benimde gözlerim güler diye hayat vurunca acımıyor işte şuan 33 yaşındayım ve koca yıllar geçmiş hayatımdan ... Yeşil gözlerim uzun kipriklerimin altından parlıyor beyaz yanaklarım hafif pembeleşmiş aynada gördüğüm küçük bir kız değil artık bunu öğrendim sanki bana bakan bu gözler küçük bir çocuğa ait ama yabu değişen yüz ve aklarla süslenmiş saç banamı ait ti gözlerim usulca aynadan geri çekildi ve arkamı döndüm... Hayat bir nehirden ibarettir..

Liseyi bitirmiş ünüversiteyi uzaktan okuyordum ama malesefki onuda dondurmak zorunda kaldım şimdilerde ise çalışmak la meşgulum ama beni hiç yanlız bırakmayan arkadaşlarımla yılmadan ayakta durmayı başardım.
lise arkadaşlarım canlırm esil ,selin ve sena beni hiç yanlız bırakmadılar araya uzun zaman girsede arada buluşurduk evet yarın sabah kızlarla buluşup yemek planladık erkenden uzanıp uyudum sabah camdan sızan güneşin ışıkları yüzüme değiyordu gözlerim kamaşıyordu usulca kalktım banyoya girip çıktıktan sonra giyindim telefonum çalıdı arayan esil diı
- Günaydın esil "
-Günaydın deli hazırmısın geliyorum
-Evet hazırım kız seni bekliyorum
-Tamam 10 dk ordayım
-Tamm
Telefonu kapatım.
Esil esmer ela gözlü 1 65 boyunda kapalıydı gözleri sürmeli gibiydi
Evet sonunda kapı çaldı.
-Geldim esil geldim
- Hoşgeldin hadi gidelim kızlar bizi bekliyordur şuanda
- dur deli selin de geliyor burda buluşup gideriz
-Tamm bekliyelim
Ayşe 170 boyunda sarışın gözleri acık kahveydi
Evet sonunda selin de geldi .
-Hoş geldin selin nasılsın
-Teşekkür ederim deli sen nasılsın .
-İyiyim cano hadi gidelim şimdi adile de gelmiştir bizi bekliyordur .
Yolda yürüyorduk adımlarımız hızlıydı geç kalmamak için koşarcasına yürüyorduk .
Bir an esil durdu.
Kızlar hergün bu yoldan geçer okula giderdik . Dedi yüzümüzde küçük tebesüm oluştu evet bu yolları her gün sabahın ilk ışıklarıyla yürüyerek geçerdik okula gitmek için . Nede güzel günlerdi oysa ne kadar çok özlemişim berat söyleyince fark etim aslında bir anda sessizlik çöktü adeta kısa bir süre sonra selin
-Evet ya ne güzeldi o günler dedi
Gülümseyerek onayladım .
Karşıya baktığımda sena yı köşede beklerken gördüm elini salladı selamlaştıktan sonra .
restoranta geçtik oturduk . Biraz muhabetten sora siparişlerimizi verdik yemek yedikten sonra oturduk muhabbete devam etik
Güzel bir gün geçirdik kahkaha dolu güzel 4 saat ve eve gitme zamanımız gelmişti ve geçiyordu herkes evinin yolunu tuttuk sena annesinden izin alıp beraber bize geçtik

-Leyla kahve yaparsın artık içeriz bir güzel
-Olur tabi" gülümseyerek merdivenleri çıktım
Tv müzik açıp sesini kıstık babam arkadaşım gelicek diye yengemlere gitmişti .
Rahat rahat sohbet etik
-Kahveler hazır cano geliyorum
İçeri girdim kahveleri ikram etikten sonra
Oturdum sena - kız ee anlat bakalım antalyada neler yapıyorsun
- iş güç uğraşıp geçiyorum işte
Bazen mutlu bazen ise buruk geçiyor
-evet haklısın leyla ama sen değişmişin sanki deli kız gitmiş yerine bir başkası var gibi
Ne oldu neden böylesin " dediğinde içimde tuaf bir şey oldu
Evet ben deli kız deli dolu içinde kopan fırtınalara aldırmadan şen lenenn deli gibi eğlenen heyacan dolu biriydim herkes deli kız derdi bana çünkü ne yapacağım beli olmaz dı tıpkı bir deniz misaliydim bu hayata ama o deliden eser kalmamış .
- Ewet haklısın sanki ben ben değilim be kankam

-evet ama sana gülmek yakışıyor deli
;) - teşekkürler canm benim
Sohbetimiz güzeldi adilenin telefonu çaldı arayan annesi ydi konuştuktan sonra dönüp artık gitmem lazım leyla annem çağırıyor .
- Tamam canım benim seni tutmuyayım ben.
Sena yolcu etikten kısa bir süre sonra babam geldi evet ne de yaşlanmış babam 165 boylarında zayııf mavi gözleri soluk bir renk tablosuna dönüşmüş yüzündeki yılların çizgileri birikmiş saçlar beyazlaşmış sakalar da aynı şekilde
Ağır ses tonuyla ,
-Gitimi arkadaşın dedi .
Başımla oynayladım evet giti , dedim .
Babam dönüp tekrar bir soru sordu
-Ne zaman gidiyorsun sen antalyaya .
- İki gün sonra gidicem baba.
iş yerinden ancak izin alabilmiştim zaten .

Hayallerle süslü küçük dünyam .
Korkularım umutlarımı yutar.
Hayalinle yaşıyorum ben anne .
Gözlerimden dökülen yaşlar usulca süzülüyor yanaklarımdan .

Uzun süre sonra eve gelmiştim duvarlar üzerime üzerime geliyordu sanki boğazımda düğümlenen sözler gözlerim deki yaşlarla akıp gidiyor gibi .
İçimdeki fırtınayı dindirmem gerek sessizliğim sadece kırgınlığımdı benim bunu kimse anlamamıştı.. Beynimdeki bu düşüncelere dalmışkken bir anda Erdem’in sesi yankılandı odada uğur" 175 boylarında kaslı sacları anlına değmiş sürmeli kahverengi gözleri ok misali kaşları "
-Leyla leylaaa"
Efendim Erdem ne bağrıyorsun öküzüm diyerek gülümsedim .
Sanki karşımda duran Erdem değil gibiydi boyu yüzü değişmiş Hayat onada hiç acımamıştı .
- Bu yıl antalyaya gelcem bende
Ben
- oo bu çok güzel haber .
- evet okul biti üniversite antalya yazdım gelirse
Çok iyi olur.
Ben :
-ozon süper olur .
İyi tamam o vakit .
Hadı mezarlığa gidelim .
Kısa bir süre sonra yola koyulup annem yengem ve abimin mezarına gitik .
Erdem yaralı kuşum annen ve baban yan yana yatıyor . Bize emanetleri koca adam olmuş .
Erdem anne babasını kaybettiğinde henüz 9 aylıktı . Gözleri tıpkı BABASI GİBİ SERT bakışlı .
Dedim ya hayat kimseye acımıyor işte .
Yüreğimizde kor alev alırken sessizce boğuluyoruz gözyaşlarımızla kimseler görmez bilmez .
Koca bir duvar ördük sessiz çığlıklarla haykırdık .
Sadece bakışlarla konuştuk .
Yol boyu ikimizde sustuk .
Eve gelinceye dek sessizliğimi hiç bozulmadı sanki kahkahalarla süslü bu odalar şimdi ise gözyaşlarıyla sulanıyor adeta .
Kim bilir daha neler yaşayacağız. Zaman nasıl geçti anlamadım gitme vakti gelmişti vedalaşıp yola koyuldum .