Bu eseri yazmaya iten temel motivasyon, İslam ümmetinin yaşadığı derin anlam krizi ve kaynaktan kopuş gerçeğidir. Son birkaç yüzyıldır, Batı'nın ilerlemesi karşısında kendi medeniyet değerlerini sorgu...
19.1. İnsanlıkta Temel Eşitlik: Tek Nefisten Yaratılış Kur'an'daki İslam, kadın ve erkeği insanlık (eşref-i mahlûkat) ve kulluk (abdiyyet) açısından kesin olarak eşit kabul eder. Her ikisi de aynı nefisten (özden, kaynaktan) yaratılmıştır ve Yaratıcıya karşı aynı derecede sorumludur. Nisa, 4:1: "Ey insanlar, sizi tek bir nefisten yaratan, ondan da eşini var eden ve her ikisinden birçok erkek ve kadın türetip yayan Rabbinizden korkup sakının..." Bu ayet, cinsiyet üstünlüğünü reddeden temel teolojik ilkeyi ortaya koyar. Üstünlük, ne cinsiyete, ne ırka, ne de mala aittir; sadece Takva'ya (Allah bilinci ve ahlaki erdem) aittir (Hucurat, 49:13). Cennet ve cehennem vaadi de cinsiyet ayrımı gözetmez: Nisa, 4:124: "Erkek olsun, kadın olsun, kim mümin olarak salih amellerde bulunursa, işte onlar Cennete girecek ve zerre kadar haksızlığa uğratılmayacaklardır." Hüseyin Turhal bu eşitliği vurgularken, geleneksel kültürün kadını ikincil konuma indiren uygulamalarının ve rivayetlerin, Kur'an'ın bu temel eşitlik ilkesine aykırı olduğunu savunur. 19.2. Ailede Rol Paylaşımı ve Sorumluluk Dengesi Kur'an, temel eşitliği kabul etmekle birlikte, aile içi görevlerde farklılaşma ve uzmanlaşma olduğunu belirtir. A. Ailede Yönetim (Kavvamiyye) Tartışması Kur'an'da geçen "Erkekler, kadınlar üzerinde kavvamdır (yöneticidir/koruyucudur)" ifadesi (Nisa, 4:34), geleneksel olarak erkeğin mutlak hakimiyeti olarak yorumlanmıştır. Turhal bu yorumu eleştirir: Kavvam: Kelime anlamı koruyan, gözeten, ihtiyaçları üstlenen demektir. Mutlak güç veya despotizm anlamına gelmez. Sorumluluk Karşılığı: Bu "kavvamiyye", erkeğin maddi sorumlulukları (kazanıp harcama) üstlenmesi şartına bağlıdır. Kur'an'a göre kadın, kendi mal varlığı üzerinde tam tasarruf hakkına sahiptir ve maddi olarak eşine bakmakla yükümlü değildir. Denge: Yönetim, Bölüm 9'da geçen Şura (danışma) ilkesiyle dengelenmelidir. Aile kararları, zorbalıkla değil, karşılıklı rıza ve istişare ile alınmalıdır. B. Evlilikte Meveddet ve Rahmet Bölüm 6'da belirtildiği gibi, evliliğin temeli sevgi (meveddet) ve merhamettir (rahmet). Bu, evliliğin bir sözleşme (misak) olduğunu ve eşler arasında saygı, huzur ve duygusal tatminin öncelikli olduğunu gösterir. 19.3. Kadınların Sosyal ve Hukuki Hakları Kur'an, kadına, indiği çağın çok ötesinde haklar tanımıştır: Mülkiyet Hakkı: Kadın, kazancını ve miras yoluyla elde ettiği malını tamamen kendi mülkiyetinde tutar. Bu, birçok eski ve modern hukuk sisteminden daha ileri bir haktır. Eğitim ve İlim Hakkı: Kur'an, ilim öğrenmeyi (Bölüm 7) cinsiyet ayrımı yapmaksızın tüm Müslümanlara farz kılar. Kadınların ilim ve sosyal hayattan dışlanması, tamamen kültürel ve siyasi tarihsel gelişmelerin sonucudur. Siyasi Katılım: Kadınlar, Peygamber döneminde biat (yöneticinin otoritesini kabul etme) süreçlerine katılmıştır. Kur'an, Emr-i bi'l-Maruf (iyiliği emretme) sorumluluğunu kadınlara da yükleyerek, onlara toplumsal eleştiri ve aktif katılım hakkı verir. 19.4. Örtünme ve Mahremiyet Kavramının Özü Örtünme (Hicab) konusu, Kur'an'da sadece kadınların değil, hem erkeklerin hem de kadınların uyması gereken mahremiyet ve haya (utanma) ilkesinin bir parçasıdır. Temel Amaç: Gözleri sakındırmak (göz zinasından kaçınmak) ve cinsel çekimi toplumun ana gündemi olmaktan çıkararak sosyal huzuru ve ahlakı korumaktır. İfadenin Özü: Kadınlardan ziynetlerini gizlemeleri ve örtülerini yakalarının üzerine salmaları istenir (Nur, 24:30-31; Ahzab, 33:59). Turhal, bu emirlerin tesettürün amacının sade, alçakgönüllü ve dikkat çekmeyen bir görünüm sağlamak olduğunu, kültürel veya mezhepsel aşırı biçimlerin ise Kur'an'ın bu temel amacını aşabileceğini belirtir. Esas olan, içsel takva ve ahlaktır. 19.5. Boşanma ve Miras Hukukunda Adalet Geleneksel fıkıhta kadının aleyhine işleyen birçok hüküm, Kur'an'ın adalet ve merhamet ilkeleri ışığında yeniden değerlendirilmelidir: Boşanma (Talak): Kur'an, boşanma sürecini en ağır ve dikkatli şekilde yapılması gereken bir eylem olarak tanımlar. Amacı, eşlerin haksızlığa uğramaması ve varsa çocukların menfaatinin korunmasıdır. Boşanan kadının da erkeğin de hakları korunur; boşanma, karşılıklı rıza ve saygı ile sonlanmalıdır (Bakara, 2:228-237). Miras: Kur'an, kadına kesin olarak miras hakkı tanır. "Erkeğe iki pay, kadına bir pay" kuralı, erkeğin maddi sorumluluğu (nafaka) üstlenme yükümlülüğü karşılığında getirilmiş bir mali denge kuralıdır; bu, kadının malını özgürce kullanma hakkıyla dengelenir. Bu bölüm, Kur'an'daki İslam'ın kadın haklarını tanıyan, adaleti, saygıyı ve sorumluluk paylaşımını temel alan bir toplum modeli sunduğunu ve bu modelin, çağdaş insan hakları taleplerinden çok daha köklü ve ilahi bir temele dayandığını göstermektedir.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.