Yoksula Sadece Din Veriyorlar

Din kapitalizminin, yoksul sınıfa bu dünyayı haram kılarak hayali bir cennet sunduğunu bu yazımızda irdeleyerek, dinî sömürü düzenini gözler önüne sereceğiz.
Kur'an'da, Tevrat'ta, Zebur'da ve İncil'de olmayan, putperest Tapınakçı uzantısı olan Tarikat, Cemaat ve mezhepçi, kindar bir din kapitalizmi, yoksul sınıfın üzerine karabasan gibi çökmüş durumda.
Sadece yoksul çocuklar hedefte. Yoksul çocuklar, tarikat ve cemaat bünyelerinde, Kur'an'da ve diğer kutsal kitaplarda olmayan, hurafe, safsata, rivayet, imitasyon hadisler ve mitolojik hikâyelerle, korku kültürü içinde, bu cennet dünyadan soğutularak, hayali bir cennetle kandırılıyorlar.
Yoksul çocuklar; ilimden, bilimden, sanattan, teknolojiden, eğlenceden uzaklaştırılarak, yoksul ve sefalet içinde bir hayata, uydurulan günah ve haramlarla mahkûm ediliyorlar. Bu şekilde köleleştiriliyor, farklı inançlara karşı kindar, gaddar, zalim, düşünmeyen, aklını kullanmayan, adeta bir robot nesil yetiştiriliyor.
Kendileri saraylarda, lüks villalarda, apartmanlarda yaşıyor, bin bir çeşit yemekler yiyor, markalı içecekler tüketiyor, lüks fantezi dolu bir cinsel hayat sürüyor, yıldızlı otellerde tatil yapıyor; adeta bu dünyada cenneti yaşıyorlar. Ancak yoksul çocuklara ise tam tersini öğütlüyorlar: "Lüks yaşamayın, içki içmeyin günahtır, cinsel ilişki yaşamayın, namus ve günahtır. Yoksul olmak, öbür dünyada cenneti garantiler. Halinize şükredin, cennete gidersiniz. Cennette şarap var, huri var, sonsuz cinsel yaşam var, şarap ırmakları var" diyorlar.
Kendi çocuklarını kolejlere, Avrupa'da özel okullara, mesleki okullara, sanat, bilim ve teknoloji okullarına gönderirken; yoksul çocukları ise imam hatip okullarına, tarikat ve cemaat yurtlarına göndererek hayali bir dünya vadediyorlar. Onlara yoksulluk, işsizlik ve sefalet veriyorlar. Bu dünyada iş ve makam vermiyorlar, sadece cin, şeytan, cehennem korkusu vererek köleleştiriyor, işlerinde hamal gibi kullanıyorlar.
Yoksul çocuklara gerçek dinleri de öğretmiyorlar. Kur'an'daki İslam'ı anlatmıyorlar. Tevrat, Zebur, İncil'deki dinî öğretiyi de öğretmiyorlar; bu kitapların bozulduğunu söylüyorlar. Kur'an'ı da anlayamazsınız diyerek, hurafe, safsata, rivayet, imitasyon hadisler uyduruyor, mezhepler içerisinde putperest Tapınakçı mitolojik dinci kapitalizm masalları ile kandırıyorlar. Sahtekârlıkları anlaşılmasın diye, insanların dinleri anlayarak öğrenmelerini engelliyorlar.
Putperest Tapınakçı mitolojik bir şeriat uydurarak, demokrasi ve özgür bir yaşamı engelliyor, ilimi, bilimi, sanatı, teknolojiyi haram ve günah kılarak, insanları yoksulluğa ve sefalete mahkûm ediyorlar. Korku kültürüyle baskı yaparak, insanların doğal yaşam haklarını ellerinden alıyorlar.
Yoksul çocuklara iş vermiyorlar, aş vermiyorlar, huzurlu, mutlu, sağlıklı bir yaşam sunmuyorlar. Onları sömürerek yoksulluk ve işsizlik veriyorlar. Bu dünyada bir ekmek veremiyor, hatta elindeki ekmeği de alıyorlar ama öbür dünyada cenneti vaat ediyorlar. Bir kadeh şarap ikram edemiyor ama cennette şarap ırmağı veriyor. Bu dünyada yoksul bir genci evlendirmiyor, düğün masrafını karşılamıyor ama öbür dünyada kırk tane huri veriyor.
Bu dünyada yoksulların elinden, tüm dünyevi nimetleri alıyorlar; standart bir yaşam, mal, mülk, makam vermiyorlar. Yoksula sadece din veriyorlar, o da gerçek din değil.
Bakın size bu din düzenini dayatanların hayatına bir bakın: Saraylarda yaşıyorlar, lüks villalarda oturuyorlar, Avrupa'da çiftlik kuruyorlar. Mülk, gayrimenkul ve şirket sahibiler. Para, altın biriktiriyor, büyük servetler içinde yaşıyorlar. Çünkü size sahte bir din satıyorlar.
(26 Ocak 2022)
Hüseyin TURHAL