Söz Uçar, Yazı Kalır
Elinizdeki bu derleme, yıllardır yerel ve ulusal basında yayınlanmış ve yayınlanmamış makale ve köşe yazılarımın bir araya getirilmesinden oluşmaktadır.
Kitap, tek bir konuya de...
Bu günlerde, Türkiye’de intihar vakalarının yoksulluk, açlık, sefalet ve işsizlikten kaynaklandığına dair haberler sosyal medyada ve gazete manşetlerinde sıkça yer alıyor. Peki, Türkiye’deki intihar nedenleri gerçekten yoksulluk, açlık, sefalet ve işsizlik mi? Ülkemiz gerçekten ekonomik bir krizde mi? Yoksa Türkiye, bir Afrika ülkesine mi dönüşüyor? Ya da bu tür haberler asılsız mı? Afrika coğrafyasında insanlar, açlıktan, sefaletten ve yokluktan kırılıyor; gece gündüz aç, sefil ve perişanlar, hatta açlıktan ölüyorlar. Ancak bu büyük yoksulluğa, sefalete ve açlığa rağmen Afrika’da intihar eden veya canına kıyan yok denecek kadar az. Afrika, bu zor yaşam koşullarına rağmen, sefalet içinde bile yaşama tutunmaya çalışırken, bugün Türkiye’deki intihar nedenlerini yalnızca yoksulluğa bağlamak ne kadar doğrudur? Bu tür asılsız ve saptırılmış haberlerin amacı nedir? Türkiye; dört mevsimi yaşayan, üç tarafı denizlerle çevrili, zengin su kaynaklarına, verimli topraklara sahip, her türlü bitki, meyve, sebze ve tahılın yetiştiği, hayvancılığa elverişli, yeraltı madenleri, tarihi kültürü ve keşfedilmemiş petrol yataklarıyla zengin bir ülkedir. Adı Anadolu’dur, her şey bereketli ve doludur. Türkiye’de yoksulluk, işsizlik ve sefalet yoktur. Akıl kullanmamak vardır. Tembellik vardır. Çalışmadan, yorulmadan para kazanma hayali vardır. Köylüler, köyünü terk edip şehirlere göç etmiş, tarım ve hayvancılığı bırakmıştır. İnsanlar, çalışmadan, terlemeden para kazanma, masa başı işler bulma ve devlet memuru olma peşindedir. Sokaklarda binlerce genç işsiz geziyor; ancak inşaatlarda, tarımda, bağ ve bahçede çalışmıyor. Hayvancılık, sebzecilik, meyvecilik yapmıyor; sadece devlet kapısında, masa başı iş arıyor. Türkiye’de yokluk, yoksulluk, işsizlik ve sefalet yoktur. Tembellik vardır. Akıl kullanmamak vardır. Varlık içinde azmışlık vardır. İnsanlar geçim derdini bir kenara bırakmış, birbirleriyle uğraşmaktadırlar. Dedikodu, kıskançlık, haksızlık, fitnecilik, kibir, haksız kazanç elde etme, sahtekârlık, dolandırıcılık, hırsızlık ve ahlaksızlık başını alıp gitmiştir. Kardeş kardeşe düşman, komşu komşuya düşman olmuş; kardeş, kardeşinin malına ve toprağına el koymaktan, haksızlık ve zulümden başka bir şeyle uğraşmamaktadır. Kitap okumuyorlar, sanatla uğraşmıyorlar, yeteneklerini geliştirmiyorlar, ilimle, bilimle ve teknolojiyle uğraşmıyorlar, üretim yapmıyorlar, iş yerleri açmıyorlar, tarım ve hayvancılık yapmıyorlar. Sadece birbirlerini suçluyorlar ve birbirleriyle uğraşıyorlar. Türkiye’de yoksulluk sorunu yoktur. Akıl kullanmama sorunu, cehalet sorunu ve ahlak sorunu vardır. (9 Kasım 2019)
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.