Teknoloji Savaşları: Adil Olmayan Mücadele
Antik çağlardan günümüze kadar gelen savaş sanatı, yeni teknoloji çağında yeni bir boyut kazandı. Bu savaş serüvenini, Antik çağlarla bir köprü kurarak günümüz savaşlarıyla irdeleyecek ve artık savaşların adil olmadığını ortaya koyacağız.
Antik Çağlarda Savaş
Antik dönemlerde savaşlar; kılıçlar, oklar, mızraklar ve baltalarla, süvari atlarla yapılırdı. Her iki taraf da genellikle aynı silah ve araçları kullanırdı. Bu antik savaşlarda, askeri sayısının çokluğu her zaman belirleyici bir güç değildi. Savaş stratejisini ve savaş sanatını iyi bilenler daima zaferle çıkardı; ancak yine de asker sayısı önemliydi.
Günümüzde Teknoloji Belirleyicidir
Günümüzde ise, asker sayısının çok olması, güçlü bir ordu anlamına gelmeyi yitirmiştir. Çünkü günümüz savaşları artık askerle değil, teknoloji ile yapılmaktadır. Kimin teknolojisi güçlüyse, en büyük savunma ordusuna o sahiptir. Savaşlar teknoloji ile yapılsa da, önemli olan teknolojiyi iyi kullanmak ve savaş stratejisini iyi bilmektir; zafer daima bununla gelir.
İnsan, gelişmiş teknoloji sayesinde bir düğmeye basarak dünyanın diğer ucundaki hedefleri bir saniye içinde yerle bir edebilir. Teknoloji o kadar gelişmiştir ki, bir uçak havadan sağanak yağmur gibi kurşun ve ateş yağdırabilir.
Eğer teknoloji sanayiniz yoksa, bilime ve teknolojiye yatırım yapıp önem vermemişseniz, kendinizi savunmak için teknolojik ve stratejik bir gelişim göstermemişseniz, asker sayınız milyonlarca olsa ne yazık ki gücünüz bir saman çöpü kadardır. Teknolojisi güçlü bir düşman karşısında, çaresiz bir köle olursunuz.
Adaletin Sonu
Sizin teknolojiniz yok, tankınız, topunuz, uçağınız yok; ama karşınızdaki düşmanda son teknoloji savaş araçları, kimyasal bombalar var ve sizde sadece bir av tüfeği... Düşman sizin üzerinize bomba yağdırıyor ve hangi deliğe girseniz sizi görüyor, etkisiz hale getiriyor. İşte böyle bir savaşta, adillikten bahsetmek mümkün değildir. Bu tür savaşlar adil değildir; burada "güçlü olan zayıfı ezer" mantığı vardır.
Barış ve İnsanlık
Savaşların kazananı yoktur; çünkü her iki taraf da zarar görmekte, yıkım yaşamaktadır. Savaş yerine daima barış, her iki tarafa da kazanım sağlar. Savaş cehenneme giden yoldur; Barış ise Cennete giden yoldur.
Bir Amerikan atasözü der ki: "Düşmanın yoksa da, barutunu eksik etme."
Bu geçici dünyada Savaşsız, barış, kardeşlik ve sevgi dolu bir dünya dileğimle...
Savaşlar insanı yaşatmak için olmalı... Yaşasın tüm insanlığı yaşatan savaşlar!
(6 Mart 2020)