DİN ADAMI MI DEDİN? HADİ CANIM SENDE!

Din adamı yoktu; herkes kendi dininin adamıydı. Ama artık her şey eskisi gibi değil. Artık dinin adamı değil, sadece din adamı var...
Hiçbir peygamberin dini yoktu, çünkü Din sadece Allah’ındı. Peygamberler sadece birer elçiydiler. Görevleri, Allah'ın öğretisini insanlara ulaştırmaktı, ama dinî bir meslek yoktu.
Bütün peygamberlerin bir mesleği vardı: Kimisi çobandı, kimisi marangozdu, kimisi çiftçiydi, kimisi tüccardı... Peygamberler hiçbir zaman dini meslek hâline getirmediler; kazanç, din ticareti ve bu yoldan geçim sağlama gibi bir girişime bulunmadılar.
Peygamberler insanlara din satmadılar, dinî ücret/para karşılığı öğretmediler. Allah'ın kelamını halka ücretsiz öğrettiler. Dinî öğretiyi yayarken tek bir ücret bile almadılar, din adına halktan para toplamadılar. Hiçbir peygamber din ticaretini yapmadı, Allah'ın dinini para için satmadı.
Artık dinin adamı yok, sadece din adamı var: Çalışmayan, üretmeyen, sadece din ticaretini yapan, din ile geçimini sağlayan, dini bir meslek sektörüne ve ticaret şirketine dönüştürmüş bir din adamı var. Ama dinin adamı değil...
Bugün "din" deyince, her konuşan "ben din adamıyım" diyor. Cüppe, sarık, sakal bırakıyor, dini hiç kimseye bırakmıyor; sanki din, kendi babasının malıdır. Bir din anlatıyor ki, dört kutsal kitapta yerini bulamazsınız.
Adam cüppe, sarık, sakal içerisinde "din adamıyım" diye geziyorlar; lüks arabalara biniyorlar, lüks villalarda yaşıyorlar. Bu din adamları bir din anlatıyorlar ki, Tevrat'ta yok, Zebur'da yok, İncil'de yok, Kur'an'da yok.
Soruyorum: "Tevrat okudunuz mu?" "Yok," diyor. "Zebur, İncil okudunuz mu?" "Yok," diyor, "bu kitaplar değişmiş." Okumadığın bir kitabın nerede değiştiğini nereden biliyorsun? "Peki," diyorum, "Kur'an okudun mu?" "Evet, okudum," diyor. "Peki Kur'an'da ne diyor?" diye soruyorum, diyor ki: "Bilmiyorum. Kur'an anlayarak okunmaz."
Bunlar dini; Tevrat, Zebur, İncil ve Kur'an'da anlatmıyorlar. Peki, bunlar hangi dinin adamı? Bunların anlattığı din nedir?...
Madem din adamısın, dini kendine meslek hâline getirmişsin, din dışında hiçbir iş yapmıyorsun; bütün dinleri bilmeniz lazım. "Din adamıyım" diyorsunuz, hiçbir dini de bilmiyorsunuz.
"Din adamı" dediğin mi, yeryüzündeki bütün dinleri ve inançları bilmelidir. Adam "din adamıyım" diyor. Hayatında Tevrat okumamış, Zebur okumamış, İncil okumamış, Kur'an okumamış, Dinler Tarihi'ni okumamış, Semavi ve Beşerî dinleri araştırmamış, mezhep, tarikat, inançları incelememiş... "Profesörüm" diyor, "ilahiyatçıyım" diyor, "din hocasıyım" diyor... Din konusunda hiçbir şey bilmiyor.
Bir din anlatıyor; hurafe, safsata, rivayet, geleneksel, mitolojik, imitasyon hadisler ile, mezhep, tarikat din adamlarının yorumlarına göre bir din anlatarak parayı topluyorlar.
Bu "din adamıyım" diyenler size, kendi atalarının tapınak, putperest uzantısı olan mitolojik, geleneksel, uydurulmuş, rivayet dolu bir din anlatıyorlar. Size dini anlatırken Kur'an'dan bir tek ayet okumuyorlar; Tevrat, Zebur, İncil ve Kur'an'dan bile bahsetmiyorlar, çünkü uydurulmuş inançları size satıyorlar. Din adına size kin, nefret, kibir, hırs aşılıyorlar; insanı insana düşman eden kin, nefret, fitnecilik tohumu yayıyorlar.
Din sadece Allah'ındır. Din adamı yoktur, dinin adamı vardır.
(16 Ocak 2021)
Hüseyin TURHAL