Önsöz
Bazen en büyük maceralar, en derin gölgelerde saklıdır. Bu roman, insanlığın tükenişin eşiğinde durduğu, umudun ise yüz milyonlarca kilometre uzakta, kızıl bir toz katmanının altında gizlendiği bir gelecekte başlıyor.
Kızıl Gezegenin Sırdaşları, sadece uzay gemileri ve yabancı gezegenler hakkında bir bilim kurgu hikayesi değildir. Bu, tüketim ve denge üzerine kurulu evrensel bir hikayedir. Biz, Dünya'da yaşarken kendi kaynaklarımızı tüketen, daima daha fazlasını isteyen bir türüz. Peki ya evrende, bizim gibi tüketime dayalı, ancak çok daha kadim ve tehlikeli bir ırk varsa?
Hikayemiz, Mars'ın sessizliğinde yankılanan kadim bir fısıltıyla hayat buluyor. Baş kahramanlarımız Abdi, Taner ve Dila, tesadüfen Marslıların bıraktığı muazzam bir mirasla karşılaşıyorlar. Bu miras, bir yandan insanlığın hayatta kalma şansı sunarken, diğer yandan onları, Gölge Avcıları adı verilen kozmik bir tehdidin doğrudan hedefi haline getiriyor.
Bu yolculukta okuyucu, Mars'ın mistik yeraltı yapılarına inecek, Ay'ın daimi karanlığında hayati bir savaşın ortasına düşecek ve nihayetinde, tüm evrenin dengesini sağlayabilecek o kritik anahtarla yüzleşecektir: Kozmik Regülatör.
Romanın ana teması; gücü ele geçirmek değil, o gücü nasıl kullanacağımızı öğrenmektir. Marslılar, intikam almayı değil, dengeyi yeniden kurmayı seçmişlerdi. Şimdi bu sorumluluk, Dünya'nın üç cesur evladının omuzlarında.
Bu, kendi gezegenimizi kurtarmanın, evreni kurtarmakla eş değer olduğunu anlatan bir hikayedir. Keyifli okumalar dilerim.