Adıyaman... Kartalların ve Kommagene Krallarının kadim toprakları.
Karakuş Tümülüsü, binlerce yıldır Fırat’ın kenarında, Kommagene Krallığı’nın kayıp bir sırrını, efsanevi Kraliyet Mührü’nü saklıyord...
Karakuş Tümülüsü Soygunu Bölüm 4: Mühür'ün Yeri ve Şifre Antikacı Ahmet’in dükkânından ayrıldıktan sonra Davut ve Nurten, vakit kaybetmeden Karakuş Tümülüsü’ne geri döndüler. Artık sadece suçluların izini sürmüyorlardı; bizzat Kommagene Krallığı’nın bıraktığı bilmeceyi çözmek zorundaydılar. "Kartal" lakaplı uluslararası hırsızın, bu şifreye ulaşmak için muhtemelen çoktan hazırlıklara başladığını biliyorlardı. Tümülüs'ün etrafındaki dört büyük sütun vardı; üçünün üzerinde kartal heykeli, birinin üzerinde ise aslan heykeli bulunuyordu. Nurten, hemen "Kartalın Pençesi" ifadesine odaklandı. "Komiserim," dedi Nurten, termometresi ve manyetik pusulasıyla heykelin dibinde çalışırken. "Eski Kommagene kitabeleri, genellikle göksel olaylarla ilişkilidir. Mühür, Krallığın en değerli sembolü olmalı. Bu yüzden yeri, sıradan bir kapıyla değil, özel bir astronomik hizalamayla işaretlenmiştir." Davut, Nurten’i sessizce izledi. Gündüzleri kanunlarla, geceleri suçlularla boğuşan Komiser için, antik bir uygarlığın bıraktığı göksel bir şifre bambaşka bir alandı. Nurten’in bilgisine hayran kalıyordu. "Şifre basit: 'Kartalın Pençesi, Güneşin Doğuşunu İşaret Eder.'" diye açıkladı Nurten. "Bu, Mühür'e giden gizli kapının, yılın belli bir gününde, Güneş'in ilk ışınları bir kartal heykelinin pençesinden geçerek yere bir nokta düşürdüğünde açılacağı anlamına geliyor." Nurten, elindeki teodolit benzeri bir aletle gölgeleri ve güneşin doğuş açısını ölçerek tüm kartal heykellerini inceledi. Yılın her günü için Güneş'in doğuş açısını ve heykelin atacağı gölge uzunluğunu hesapladı. "İşte bu," dedi sonunda, güneydoğuya bakan bir kartal heykelini işaret ederek. "Bu kartalın pençesi, diğerlerinden farklı bir açıyla yontulmuş. Yılın yalnızca tek bir gününde, gün doğumunda, pençesinden süzülen ışık huzmesi, tümülüsün temelindeki bir noktaya, tam olarak iki dakika boyunca odaklanacaktır." Nurten, hesaplamalarını hızla kontrol etti. "Bu kritik gün, dört gün sonraki kış gündönümü! O gün, Güneş en düşük açıyla doğacak ve bu, heykelin gölgesini en uzun ve en keskin yapacak. O iki dakikalık an, asıl girişin açıldığı an olmalı!" Davut, sertçe nefes verdi. "Dört gün. Çok az zamanımız var. Bu 'Kartal' lakaplı hırsız da bu anı hesaplamış olmalı. Demek ki asıl soygun dört gün sonraki gündoğumunda gerçekleşecek." Aynı anda, Komiser Davut'un talimatıyla gözlem altında tutulan Antikacı Ahmet, dükkânında paniklemiş durumdaydı. Davut’un ayrılırken bıraktığı tehdit ve Şeref’in tutuklanması, onu köşeye sıkıştırmıştı. Asıl patronu olan 'Kartal', onun başarısızlığını asla affetmezdi. Ahmet, panik içinde cep telefonunu eline aldı. Şifreli bir hat üzerinden, uluslararası bir numarayı aradı. "Kartal... evet, benim. Bir sorunumuz var. Polis, Şeref’i yakaladı. Ve o arkeolog kadın... şifreyi çözdü sanırım. Sütun kaidesinin sadece bir yanıltma olduğunu anladılar." Hattın diğer ucundaki ses, soğuk ve otoriterdi. "Sakin ol, Ahmet. Senin görevin bitti. Sadece şu anda ne bildiklerini öğren. Kitabenin geri kalanını biliyorlar mı?" Ahmet, Davut ve Nurten’in konuşmalarından duyduğu kısımları hatırlamaya çalıştı. "Güneşin Doğuşu'ndan bahsediyorlardı. Ve... kış gündönümünden. Sanırım asıl soygunun ne zaman olacağını biliyorlar." Hattın ucundaki "Kartal", bir an sessiz kaldı. Bu, planının en önemli detayının ifşa olduğu anlamına geliyordu. Ancak hemen ardından, sesi daha da tehlikeli bir tona büründü. "Güzel. O zaman planı değiştirmeye gerek yok. Bu sadece onlara karşı bir adım daha hızlı olmamız gerektiği anlamına gelir. Ahmet, son bir hizmetin olacak. Polisi oyala. Onlara, asıl Mühür'e tünel kazılarak ulaşılacağına dair yanlış bir bilgi sızdır. Bir dikkat dağıtıcıya ihtiyacım var." Ahmet, korkuyla itaat etti. Patronunun, polis planını öğrenmesine rağmen vazgeçmemesi, onun ne kadar gözü kara olduğunu gösteriyordu. Davut ve Nurten, polis merkezinde dört gün sonraki operasyonun detaylarını planlarken, Davut’un güvendiği bir memur içeri girdi. "Komiserim, Antikacı Ahmet'ten yeni bir haber var. Şeref’in ifadesinin doğru olduğunu, ancak asıl büyük girişin Tümülüs’ün batı tarafında, yeraltından, kazılacak bir tünelle yapılacağını söylemiş. Ve bunun gündönümünden önce yapılacağını iddia ediyor." Davut ve Nurten birbirlerine baktılar. "Yalan," dedi Nurten hemen. "Bu bir dikkat dağıtma. Gerçekten tünel kazacak olsalar, kazının bitmesi günler sürer. Neden bunu bize şimdi söylesin? Bizi oyalamaya çalışıyorlar." Davut, alaycı bir şekilde gülümsedi. "Kartal'ın paniği başlıyor. Bizi meşgul etmek istiyor. Ancak bu bize bir ipucu veriyor, Nurten Hanım. Ahmet, Mührün peşinde olanların sadece gündönümünü beklemekle kalmayıp, bir yedek planlarının olduğunu biliyor." Davut, harita üzerinde tümülüsün batı tarafını işaretledi. "Yine de riske atamayız. Büyük ihtimalle bu bir yalandır ama biz, ana gücümüzü 'Güneşin Doğuşu' anına ayıracağız. Ancak tünel iddialarını kontrol etmek için küçük bir gözlem ekibi kuracağım. Böylece 'Kartal' nerede olursak olalım, bizi takip ettiğimizi sanacak." Nurten, parmağıyla harita üzerindeki kritik noktayı gösterdi: Kartal heykeli ve onun odaklanacağı küçük nokta. "Dört gün sonra, gündoğumunda, asıl savaş burada, tarihin tam kalbinde yaşanacak," dedi Nurten. Davut, masanın üzerindeki haritaya vurdu. "Ve biz orada olacağız. Hem hırsızları hem de Mührü yakalayacağız."
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.