Kalbe Düşen İkindi – Manevî Deneme / Tasavvuf Sohbetleri / Aşk
Dünya, kimi zaman sevdiklerimizle, kimi zaman korktuklarımızla sınandığımız bir imtihan yeridir. Bu eser; kıssalar, menkıbeler ve sohb...
TEVEKKÜL: ELDEN GİDENİN DEĞİL, HAKKA TESLİMİN ADIDIR Ey canım kardeşim, Bazı vakitler olur, dünya üstüne gelir de nefesin daralır. Ekmek kıt, umut az, dert çoktur. İşte o vakit tevekkül denilen büyük kapıya yönelmek düşer kula.
Tevekkül; çalışmayı terk değil, sonucu Mevlâ’ya bırakmaktır.
Hazret-i Ömer der ki: “Dağlara çıkıp rızkımı beklemem tevekkül değildir. Tohumu toprağa atıp sonra Allah’a güvenmek tevekküldür.”
Ashâb-ı kiramdan biri, devesini serbest bırakıp “Ben tevekkül ettim” der. Resûlullah Efendimiz (s.a.v) ne buyurur? “Önce deveni bağla, sonra Allah’a tevekkül et.”
İşte biz de önce elimizden geleni yapacağız. Kapı kapı dolaşacağız belki, lakin gönlümüzü her zaman semaya bağlayacağız.
Bir örnek vereyim:
Hz. Hacer Validemiz… Safa ile Merve arasında yedi defa koştu. Ne su vardı, ne çare… Ama bir annenin yüreğiyle gayret etti. Ve sonunda Zemzem fışkırdı yerin altından.
Bu bize şunu öğretir: Tevekkül, koştururken kalbi Allah’a bağlamaktır.
Peki tevekkül eden ne kazanır? 1. Kalbi huzura kavuşur. Çünkü bilir ki, Allah dilediğini en hayırlı zamanda verir.
2. İmtihanlara sabreder. Çünkü her derdin ardında bir hikmet arar.
3. İnsanlara değil, Allah’a yönelir. Çünkü bilir ki rızık da şifa da yardım da O’ndandır.
Ey aziz dostum, Bir kapı kapanırsa, ardında nice hayırlar saklı olabilir. Nitekim Yusuf Aleyhisselâm kuyuya atıldı da sonunda Mısır’a sultan oldu. Kuyu zulüm idi, ama sabrı ve tevekkülüyle rahmete dönüştü.
Mevlânâ ne güzel der: “Üzülme, Allah’tan gelen her şey güzeldir. Beklemesini bilirsen, en zor imtihanlar en güzel hediyelere dönüşür.”
O halde biz de deriz ki: Kalk! Elinden geleni yap! Ama sonucu Mevlâ’ya bırak. Çünkü Allah, tevekkül eden kullarını asla zayi etmez.
Sözümü bir menkıbeyle bitireyim: Bir gün bir zat, bahçesini kurutur. Bir dostu sorar: — Neden sulamıyorsun bu toprağı? — Tevekkül ettim, der. Dostu güler: — Tevekkül, ektikten sonra sulamaktır. Ekin olmadan sabır, su olmadan rahmet gelmez.
Sen ekini ektin mi azizim? Duanı ettin mi? Adım attın mı? O hâlde artık tevekkül et… Kalbini Allah’a bağla ve de ki:
“Rabbim! Sen bana yetersin. İşimi sana havale ettim, kalbimi de sana emanet ettim…”
Rabbim kalbimizi kadîm tevekkül sahipleri gibi yapıp, her hâlimizi hayra tebdil eylesin. Âmin.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.