Hacı Bektaş Veli
(Erkek Dişi Sorulmaz)
Roman
Hüseyin TURHAL
Aşkın ve Hoşgörünün Destanı: Hacı Bektaş Veli Romanı
Yazar: Hüseyin TURHAL
13. yüzyıl Anadolu’su. Topraklar kanla, gönüller korkuyla sulanırken; bir derviş, Horasan’dan getirdiği Vahdet (Birlik) fel...
Sabır, Perhizkârlık ve Edep: Bilgeliğin Sınavları Marifet Kapısı’nda, elde edilen İlim ve Haya, kişiyi diğerlerinden üstün görme tehlikesi taşır. Bu yüzden derviş, bu manevi zenginliği taşıyabilmek için Sabır ve Edep ile donatılmalıdır. IV. Makam: Sabır (Yüksek İdrak) Şeriat’taki Sabır, musibetlere karşı dayanmaktı; Tarikat’taki Sabır, nefsin isteklerine karşı direnmekti. Marifet’teki Sabır ise, Hakikat’in açılmasını beklemektir. İlahi sırların ve hikmetin zamanını bilmek ve Acelecilikten kaçınmaktır. Dedebaba, Yunus’a zorlu ve uzun bir tefekkür görevi verdi. Bir şelalenin başında günlerce oturup, suyun akışını izlemesini emretti. Yunus, sabırla oturdu. İlk gün zihni karışıktı, sürekli ne zaman biteceğini düşünüyordu. Üçüncü gün, suyun sesini dinlerken, akışın kendi içinde bir düzen ve zamanlama taşıdığını idrak etti. Yunus'un İdrakı: “Her şeyin bir vakti var. Benim bilgelik arayışımın da bir vakti var. Sabır, Yaradan’ın o kusursuz vakit çizelgesine olan tam inançtır.” Bu makamda Yunus, sadece olumsuzluklara değil, manevi ilerlemesine karşı da sabretmeyi öğrendi. Büyüme, birdenbire değil, usul usul gerçekleşirdi. V. Makam: Perhizkârlık (Riyazet-i Saniye) Tarikat'taki riyazet, nefsi zorlamak içindi; Marifet'teki Perhizkârlık ise, kalbi gereksiz olandan korumak içindi. Artık sadece az yemek ve uyumak değil, aynı zamanda az konuşmak ve az görmektir. Dedebaba, bu makamda Yunus’a en büyük perhizin dilin perhizi olduğunu öğretti. Gündelik boş laflardan, dedikodudan, hatta kendi manevi deneyimlerini anlatma arzusundan uzak durmak. "Yunus," dedi Dedebaba. "Büyük bilgi, ağır bir yüktür. Eğer onu herkese saçarsan, hem kendi bilginin kıymeti azalır hem de anlamayacak olanlara zarar verirsin. Hikmetin perhizi, Sırrı Saklamaktır." Yunus, bu makamda, sessizliğin ne kadar derin bir ilim taşıdığını keşfetti. Gözlerini gereksiz manzaralardan, kulaklarını gereksiz seslerden koruyarak, kalp gözünün daha net görmesini sağladı. VI. Makam: Korku (Allah Aşkıyla Yanmak) Daha önceki Korku (Havf) makamları, azaptan kaçınmak ya da rahmeti kaybetmekten endişe etmekti. Marifet Kapısı'ndaki Korku, "Allah Aşkıyla Yanmak" olarak tecelli etti. Bu, o kadar büyük bir Aşk ve hayranlık ki, kişi, bu Aşkın büyüklüğü karşısında kendi acizliğinden ve küçüklüğünden ürperir. Bu korku, bir hayranlık, bir Dehşet-i İlahi halidir. Yunus, geceleri yıldızlara bakarken ya da bir çiçeğin kusursuz yapısını incelerken, Yaradan’ın sanatının muhteşemliği karşısında titrediğini hissetti. "Ya Rabbi," diye fısıldadı içinden, "Sen ne kadar Büyüksün. Ben senin bu Aşkına ne kadar layık olabilirim?" Bu korku, ona daha fazla saygı ve tapınma getirdi. VII. Makam: Edep (Marifet'in İnceliği) Şeriat'ta Edep, kurallara uymaktı; Tarikat'ta Edep, Pir’e ve yola teslim olmaktı. Marifet’teki Edep ise, Varlık'ın tamamına karşı duyulan incelikti. Bilgi, kibrin en büyük besini olabilir. Ancak Marifet'te, ne kadar çok bilirsen, o kadar çok incelirsin. Yunus, artık sadece insanlara değil, toprağa, suya, rüzgâra, hatta Dergâh’ın duvarlarına bile büyük bir saygıyla yaklaşıyordu. Çünkü her şeyde Hakk’ın suretini görüyordu. Dedebaba, "Yunus, Edep, sadece ayakta durmak değildir; Edep, gönlün duruşudur. Bildiğin her şeyi unutup, kendini her an bir öğrenci gibi hissetmektir. Edep, Marifet'in tacıdır," dedi. Yunus, Marifet Kapısı'nın bu orta makamlarında, manevi bilginin yükünü taşıyabilmek için sabır, perhiz ve edep ile kendini donattı. Artık o, bilmekten çok, olmaya yaklaşıyordu.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.