Gözyaşı ve Umut
Bu kitap, Gazze’nin dar sokaklarında, yıkık binaların gölgesinde ve bombaların karanlığında büyümeye çalışan yetim çocukların hikâyesini anlatıyor. Her sayfada bir çocuğun yüreğind...
Tünelin karanlık soğuğu bile dışarıdaki cehennemi unutturmadı. Arka planda hâlâ patlamalar yankılanıyordu. Her mermi sesi, her bomba gürültüsü Yusuf’un içini titretiyordu.
Birden yer sarsıldı. Tünelin duvarlarından tozlar döküldü. Ardından kulakları sağır eden bir patlama…
Tünelin çıkışına yaklaşırken dışarıdan yükselen ışık, yangın alevleriydi. Yıkılmış binaların arasında insanlar koşuyor, kimisi çocuklarını kucaklamış, kimisi yaralılarını sürüklüyordu.
Hava yanık kokuyordu. Bir apartmanın üst katı çökerken çıkan gürültü, gökyüzünü kaplayan dumanla birleşti. Bir kadın çığlık atıyordu: “Yardım edin! Bebeğim içeride kaldı!”
Yusuf, Selma’ya baktı. Gözleri kararlıydı ama vücudu titriyordu. “Selma, gitme demeyeceksin… O çocuğu kurtarmalıyım.”
Yusuf, çökmekte olan binaya girdi. İçeride her şey karanlık, sadece alevlerin turuncu ışığı yol gösteriyordu. Duvarlardan parçalar düşüyor, zeminde cam kırıkları çıtırdıyordu. Bir köşede, battaniyeye sarılı minicik bir bebek… Ağlıyordu.
Bebeği kucağına alıp dışarı çıkmak üzereyken, yeni bir patlama binayı salladı. Tavanın bir kısmı düştü, Yusuf yere kapaklandı. Yanan tahtaların kokusu ciğerine doldu.
Kendini toparlayıp dışarı fırladığında, Selma gözyaşları içinde onları karşıladı. “Ya sana bir şey olsaydı?”
O sırada başka bir bomba sesi duyuldu. Gökyüzü kırmızıya boyandı. İnsanlar çığlık atarak kaçışıyor, kimisi yere yığılıyordu.
Yusuf, bebeği annesine uzatırken, gözleri Selma’ya kenetlendi: “Bu… savaşın gerçek yüzü Selma. Yıkım, ateş, gözyaşı… ve kimsenin görmediği sessiz kahramanlar.”
Selma dudaklarını ısırdı. “Keşke bütün dünya şu an burayı görebilse… Belki o zaman birileri dur derdi.”
Arka planda sirenler, patlamalar, yanık kokusu… Ama ikisi de hâlâ ayakta durmaya çalışıyordu. Çünkü biliyorlardı — pes ederlerse, hikâyeleri de o an bitecekti.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.