Ey benim güzel defterim, ak pak defterim, sen olmasaydın kime içimi dökerdim böyle? Senin varlığınla ben anlamlıyım, seninle dile gelirim, ses olurum, can olurum, nefes olurum, canan olurum, yar olurum, yara olurum, merhem olurum, sır olurum, sırdaş olurum… Mürekkebimin mayasıyla mayalanır, şekil alır, hamur olur, yanar ve pişerim kulluk fırınında. Beni senden ayırma, sensiz bırakma, Ayırma bizi bizden, ben senim, sen bensin, Biz biziz seninle, biriz, sonsuzuz, Cennetiz, cehennemiz, siyahız, beyazız, Güzeliz, çirkiniz, varız ve yokuz, Ezel ve ebediz, Sevgiyiz ve aşkız, Şems-i Mevlânâ, Tebrizî, Züleyha ile Yusufuz, Leyla ile Mecnunuz, Mem û Zîn, bilgiyiz, bilgeyiz, Çayız, kahveyiz, sâkiyiz, Talebeyiz, muallimiz, katiliz, masumuz. Ben senim, sen bensin, İçimdesin, içimsin, dışımsın, İki gözümsün, karanlığım, aydınlığım, Güneşimsin, gökte yanan şemsimsin. Kurşunumun gölgesinde yansıyan aynanım senin. Ne demişti o Resul-i Zişan Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.): “Mümin, müminin aynasıdır.” Aynayız. Birbirimizin aynasıyız, diyor. Ebû Hureyre (r.a.)’dan merfû olarak rivayet edildiğine göre Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Mümin, müminin aynasıdır.”
DEFTERİN SESLENİŞİ: Ey kalem, sen olmasaydın kim doldururdu benim boş sayfalarımı? Kim harf olurdu, hece olurdu, nağme olurdu, kelam olurdu, şiir olurdu? Kim hikâye olurdu, destan olurdu, vatan olurdu, Devletim olurdu, şanım olurdu, namım olurdu, şöhretim olurdu? Nasıl doğardı yokluğunda? Varlık var oldu varlığınla. Varlık varlığını bildi varlığınla. Yokluklar bilindi varlığınla. Yokluklar dile geldi acziyetle. Ey kalem, yaz beni, Oku beni, duy beni, Sev beni, bil beni, Kaderim ol, alnımın yazısı gibi, Anla beni, oku beni… İKRA! Bismillahirrahmânirrahîm. İkra’ bismi rabbikellezî halak. Halekal’insâne min ‘alak. İkra’ ve rabbükel’ekrem. Elleziy ‘alleme bilkalem. Allemel’insâne ma lem ya’lem. Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın ismiyle, Yaratan Rabbinin adıyla oku! İnsanı bir kan pıhtısından yarattı! Oku! Rabbin sonsuz kerem sahibidir. O Rab ki kalemle yazmayı öğretti, İnsana bilmediği şeyleri öğretti… Ey kalemi öğreten! Bana yazıyı hak için yazdır, Kalemimi nura batır, Kelamımı sadık eyle…(âmîn)
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.