İntikam alıp da sonunda pişman olmaktansa, affedip de pişman olmak daha iyidir. cafer b. muhammed
3. Bölüm

44 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum
Hamd Allah'a mahsustur. Selâm Efendimiz Muhammed'in, onun âlinin ve ashabının üzerine olsun! Yârab! Onlara salât ve selâm et!

Onların münacâttan gayeleri rablerini razı etmektir. Nefislerine ceza vermekteki maksatları onu uyarmak ve gözetmektir.

Senelerim ilerledikçe günahım çoğalır! Ömrüm uzadıkça masiyetlerim çoğalır! Ne zaman tevbe edecek, ne zaman dönüş yapacağım? Yaklaşmadı ki rabbimden utanayım

O zaman ki yükleri hafif olanlara 'Geçiniz!' yükleri ağır olanlara da 'Yüklerinizi koyunuz' denir.

Şu anda senin azabından beni kim kurtaracak? Veya sen, sarkıtmış olduğun ipi benden kesersen kimin ipine sarılayım?

Bazı gecelerde Kûfe'de, bir âbidi dinledim. Rabbine münâcât ederek şöyle diyordu: 'Ey rabbim! Senin izzetine yemin ederim. Günah işlemek sana karşı gelmeyi istemedim.

ömrüm uzadıkça günahım artar.

Ben o kimseyim ki bir hatayı ne kadar terketmeyi istesem başka bir şehvet önüme çıkar!

Ubeydullah el-Becelî çokça ağlardı. Ağlamasında bütün gece boyunca şöyle diyordu: 'Ey rabbim!

istikrardan sonra zeval, ebediyet ve bekâdan sonra ölüm ve fenâ evine vardım. Bu durumda nasıl ağlamayayım?'

Rabbimin melekûtundan atıldım. Kerametten sonra zillet evine, saadetten sonra şekavet ve rahattan sonra yorgunluk evine vardım.

Mağfiretinin serinliğini bana tattır. Ey Erham'ur-Râhimîn! İsmetinin kuvvetini bana rızık olarak ver! Bu sözlerini (ey nefis), baban Âdem'e uyarak söyle!

Burası miskinliğin ve yalvarmanın, fakir ve zayıfın, boğulmuş ve helâk olmuşun makamıdır. O halde, beni çabuk kurtar ve sevindir! Rahmetinin eserlerini göster

Allah'a şöyle yalvar: Ey erham'ür-râhimîn! Ey Rahmân, ey Rahîm, Ey Halîm, ey Azîm, ey Kerîm!

Israr edici günahkâr benim. Benim o, cüretkâr ki hiç günahtan vazgeçmedim.

istenilen ise kerîm ve cömerttir. Yardımı talep edilen zat iyilik şefkat sahibidir. Rahmeti geniştir. Keremi akıcıdır. Affı ise kapsayıcıdır.

mevlân, zillet gösterip yalvarana merhamet eder. Üzüntülü tâlibin yardımına koşar. Mecbur olanın davetini kabul eder.

Allah'a sığın yalvarmak suretiyle mevlâya sığın. Cehaletinin büyüklüğü nisbetinde, günahlarının çokluğu oranında yalvarmanda huşû göster.

Muhakkak ki senin musibetin oldukça büyüktür. İsyana dalışın oldukça uzamıştır. Kurtuluş imkânları elinden kaçmış, illetler sende derinleşmiştir.

ağlamaya devam et! Erhamürrâhimînden imdat iste! Ekrem'ül-ekremîn'e şikayette bulun. İmdad istemeye devam et! Şikayet etmekten usanma.

muhakkak ki sende ümidin yeri kalmıştır. Öyleyse ağlamaya devam et! Erhamürrâhimînden imdat iste!

Ey nefis! Şimdi müptela olduğun musibetten ötürü üzülüp üzülmediğine dikkat et! Veya gözünün bir damla yaş akıtmaya müsamaha edip etmediğine dikkat et!

Allah'ın rahmetinden ümitsiz olmak büyük bir günahtır. Ümitsizliğin şerrinden Allah'a sığınırız.

Allah Teâlâ, cenneti ve cennete lâyık olanları, cehennemi ve cehenneme lâyık olanları yarattı. Öyleyse herkes ne için yaratılmış ise, onu yapmak ona kolaylaştırılır.

kalbinin katılığı bu nasihati dinlemekten seni menediyorsa kalbinin katılığı için teheccüd namazına devam ve gece ibadetine kalkmaktan yardım talep et!

kalbinin katılığı ortadan kalkmazsa oruca devam etmekle yardım talep et!

Ey nefis! Bu nasihattan ibret al, bu nasihati kabul et; zira nasihattan yüz çeviren muhakkak ateşe razı olmuştur.

Ey nefis bil ki dinin bedeli yoktur. İmanın bedeli ve bedenin halefi bulunmaz. Kimin bineği gece ve gündüz olursa, o gitmese de onu götürürler.

dünyayı terkedişin ihtiyarî, ahireti araman acele olsun! Sen kendisine verilen nimetin şükründen aciz olan kimselerden olma!

azap olduğu halde bunu sezmeyip, gülüp oynayan, sevinip zıplayan, yeyip içen kimseye azap olsun!

Senin eline gelen dünya çiçekleriyle sevinme! Nice sevinen vardır ki zarar eder. Nice zarar eden vardır ki sezmez.

Ey nefis! Hangi bedenle Allah'ın huzurunda duracak, hangi dille ona cevap vereceksin? Allah'ın sualine cevabı hazırla

Ölüm anında onların hasretini gördüğün halde cehaletinden dönmüyorsun!
Ey miskin nefis!

Nice bir günü istikbâl eden kimse vardır ki onu tamamlamaz. Nice yarını ümit eden kimse vardır ki ona varamaz.

artan bir mal, eksilen bir ömür fayda vermez! Azap olasıca ey nefis!

Hayret! Kocaman bir hayret sana ey nefis!sen basiret sahibi ve zeki olduğunu iddia ediyorsun! Senin şekavetindendir ki her gün malının artmasıyla seviniyor, ömrünün eksilmesiyle üzülüyorsun

somurtkan yüzler ve azap ile sana geldiklerinde korkmaz mısın? Acaba o zaman pişman olmak sana fayda verir mi?

Muhakkak ki yerin altı yakın bir zamanda senin kabrin olacaktır. Can gelip boğaza dayandığı zaman

Sanki dünyadan göç etmeyeceksin! Kabir ehline bakmıyor musun? Nasıl oldular? Mallar topladılar, sağlam evler yaptılar. Çok uzun emellere daldılar. Onların cemiyetleri dağıldı,

Azap olasıca nefis! Ne zamana kadar va'dedip hile yapacaksın!Azap olasıca nefis! Bütün bu hatalarla beraber sen dünyanın imarı ile mi meşgul oluyorsun!
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL