Türkiye Cumhuriyeti’nin ekonomik serüveni, yalnızca rakamların ve tabloların değil; iradenin, tercihlerin ve tarihsel koşulların hikâyesidir. Bu çalışma, Cumhuriyet’in kuruluşundan itibaren şekillenen iktisadi yapıyı anlamayı, özellikle 1923–1938 erken Cumhuriyet döneminde atılan adımların mantığını ve sonuçlarını görünür kılmayı amaçlamaktadır. Söz konusu dönem, sınırlı kaynaklara rağmen kurumsallaşma, sanayileşme ve bağımsızlık arayışının ekonomi politikalarına nasıl yansıdığını göstermesi bakımından özel bir yere sahiptir.

Eserde, erken Cumhuriyet dönemi makaleler ışığında ayrıntılı biçimde incelenmiş, ardından 1923–2023 arasındaki yüz yıllık süreç bütüncül bir çerçevede ele alınmıştır. Devletçilikten liberal açılımlara, planlı dönemlerden küreselleşme sürecine, krizlerden büyüme evrelerine uzanan bu uzun yolculukta süreklilikler ve kırılmalar analitik bir yaklaşımla değerlendirilmiştir. Amaç, geçmişi idealize etmek ya da yargılamak değil; neden-sonuç ilişkilerini açık biçimde ortaya koymaktır.

Bu kitap, Türkiye ekonomisini anlamak isteyen okuyucuya tarihsel bir pusula sunma iddiasındadır. Ekonomik kararların toplumsal ve siyasal bağlamdan bağımsız düşünülemeyeceği gerçeğinden hareketle, yüz yıllık deneyimin bugünü ve geleceği anlamaya katkı sağlaması temennisiyle kaleme alınmıştır.